Boşanma ve Çocuklar

Anne Baba Boşanırken Çocuklarına Nasıl Yaklaşmalı?
Nelere Dikkat Etmeli?

Ebeveynlerden biri  veya her ikisi de boşanma kararı aldığında, bir seri süreç de harekete geçmiş olur. Çocuğa bu haberin verilmesi, ev ve eşyaların paylaşılması, fiziksel olarak aynı çatı altında yaşamın sona ermesi, yeni bir düzenin kurulması, ilişkilerin yeniden düzenlenmesi  bunlardan bazılarıdır. Çocuğunuz boşanmadan kaçınılmaz olarak etkilenecektir; ancak ne kadar yara alacağını sizin ve yakın çevrenizin tutumları belirleyecektir. Bu yazımda hangi tutumları benimsemenizin daha iyi olacağı ile ilgili bilimsel gerçeklerden ve sık sık yapılan hatalardan söz ediyorum.

boşanma ve çocuklar

Boşanma Sürecinde Yapılan Doğrular ve Yanlışlar

Uzun dönemli araştırmalar anne babaların boşanmalarının ardından yaptığı 2 şeyin, çocukların yetişkinliklerinde depresif nitelik göstermeyen kişiler olmasını belirlediğini gösteriyor.  Bunlardan biri, velayetin olmadığı ebeveynin çocuğu terk etmemesi , diğeri de çocuğa evlilikte neyin yolunda gitmediğinin doğru ve yaşına uygun bir açıklamasının verilmiş olması.

Kural 1: Çocuklarınızı boşanma nedenleriniz konusunda ne kadar bilgilendireceğinize karar vermek için acele etmeyin.  Karı-koca olarak ilişkiniz bitiyor olsa da, anne baba olarak sorumluluklarınız devam etmektedir. Bu noktada çocuğunuza verilecek bilgiler konusunda uzlaşmanız gerekir. İdeal olan anne ve babanın beraber karar verdikleri bir zamanda ve şekilde çocukla konuşmalarıdır.  Ancak bunu başarmak zaten boşanma aşamasında olan bir çift için hiç kolay değildir. Bu süreci aceleye getirmemek gerekir, hatta bir aile terapistinden destek almak iyi bir fikir olabilir. Çocuğunuz ebeveynlerden birinden ayrı yaşamak zorunda kalabilir, ya da yaşam standartlarında bir düşüş olabilir.  Çocuğunuzun güven duymaya ihtiyacı artacaktır. Bu konuşmada çocuğun sarsılan güven duygusunu korumaya çalışmalı, ortada kalmayacağını, yaşı kaç olursa olsun sevileceğini  bilmesini sağlamalısınız. Mutlaka onun anlayacağı şekilde neden ayrıldığınızı anlatın.  Çocuğunuzun bu ayrılıktan kendisini sorumlu tutmamasını sağlayın.

Hata 1: Boşanmayı istemeyen taraf var ise mağduriyet duygusu nedeniyle ‘anneniz beni istemiyor’ gibi cümlelerle ayrılığın haberini verirken aynı zamanda çocuk anne ilişkisine farkında olmadan zarar verebiliyor.

Kural 2: Ne kadar zor olursa olsun hiçbir konuda hiçbir koşulda çocuğunuzu taraf tutmasına neden olacak bir duruma sokmamalısınız.

Hata 2: Çocuğunuzla dertlerinizi ve sırlarınızı paylaşarak yükünüzü hafifletmiş gibi hissedebilirsiniz ancak çocuğunuzun diğer ebeveyni ile ilişkisini zehirlemiş olursunuz. Çocuğunuza yapabileceğiniz en büyük kötülüklerden biri onu duygusal olarak diğer ebeveyninden uzaklaştırmak, onu yarı öksüz bırakmaktır.

Kural 3: Çocuğunuza verdiğiniz bilgi ve açıklamaların onun  yaşına uygun olduğundan emin olun. Çocuğunuzun eşinize karşı duygularını kendi duygularınızdan tamamen ayrı tutun. Onun diğer ebeveyni ile iyi ilişkiler içinde olmaya ihtiyacı var.

Hata 3:  Kişisel sınırları ile ilgili zorluk yaşayan bazı ebeveynler çocuklarla asla paylaşılmayacak özel ve mahrem bilgileri paylaşabiliyorlar. Bu durum çocuğun gelişiminde ciddi sorunlara zemin hazırlıyor.

Kural 4: Eşinize karşı duyduğunuz karmaşık duyguları çocuğunuzla olan ilişkinizden ayrı tutun. Çocuğunuza  olan sevgi ve ilginizin koşulsuz olduğunu ve  azalmayacağını hissettirin. Çocuğunuzun yas duygularını yaşamasına izin verin.

Hata 4:  Bazı ebeveynler kayıp duyguları ile baş etmekte o kadar zorlanıyorlar ki çocuklarını görmek çok acı verdiği için uzak duruyorlar. Ya da ayrılık acısı içindeki çocuklarının duygularına katlanamadıkları için yargılıyorlar. Bu durumda çocuğunuz kendi duygularını yargılamayı öğrenir ve yetişkinliğinde depresyon yaşar, kendine zarar verme eğilimleri olur. Bu nedenle mutlaka bu ebeveynler profesyonel destek alarak çocuklarına bu travmayı yaşatmamalılar.

Kural 5: Doğru ile yanlışı ayrıt edebilmesi için çocuğunuza gereksiz tavizler vermeden, sınır koymalısınız.

Hata 5: Sevilmeye ve onaylanmaya  aşırı ihtiyaç duyan ebeveynler, çocuklarına sınır koyamazlar. Bu konuda mutlaka yardım almalıdırlar. Aksi takdirde farkında olmadan çocuklarını mutsuzluğa ve başarısızlığa mahkum etmiş olurlar.

Kural 6: Acınızla öç alma duyguları ile baş etmeye çalışmayın. Çocuğunuzu eşinizi cezalandırmak için bir araç olarak kullanmama konusunda çok dikkatli davranın.

Hata 6:  Çocuğu çeşitli şekillerde ebeveyni ile görüştürmemek, bu konuyu tehdit unsuru olarak kullanmak ya da çocuğun diğer ebeveynle görüşmesinden önce ve sonra yapılan olumsuz yorum ve duygulanımlarla keyfini kaçırmak gibi durumlar ne yazık ki sık karşılaştığımız bir hata.

Kural 7: Çocuğunuzla düzenli olarak baş başa vakit geçirin. Her hafta belli bir saatte çocuğunuzla vakit geçirmeyi planladıysanız, sözünüzü tutun.  Tutamıyorsanız mutlaka önceden haber verin ve hayal kırıklığını azaltmak adına yeni bir görüşme planını hemen yapın.

Hata 7:  Çocuğunuzla ilişkinizi ve çocuğunuzun değer duygusunu zedeleyen en önemli hatalar vedalaşmadan gitmek, iletişim kurmamak, ilgilenmemektir. Çoğunlukla ebeveyn çocuğunu çok sevdiği ve ayrılığa katlanamadığı için bunu yapsa da çocuk açısından durum tamamen farklıdır, sevilmediğini, önemsenmediğini, hatta değersiz olduğunu düşünür.

Kural 8: Mümkünse çocuğunuzun memnun olduğu, alışık olduğu, sevdiği, benimsediği, arkadaş, yaşadığı ev ve okul gibi kişi ve ortamların değişmemesini sağlamaya çalışın.

Hata 8:  Ayrılmak isteyen eşe kızgınlıkla maddi bir cezalandırma, evsiz bırakma gibi acıyla baş etme yöntemleri çocuğunuza ona değer vermediğiniz duygusu  yaşatır.

Kural 9: Çocuğunuz istediği zaman size ulaşabilir olsun ve bunu bilsin.

Hata 9: Ortadan yok olan ebeveynler ne yazık ki çok var.

Söylenebilecek Cümleler:

  • ‘Biz karı koca olarak kalmamaya karar verdik.’
  • ‘Aramızda şimdi ne olursa olsun iyi ki bir araya gelmişiz, sen bu birlikteliğin bize armağanısın.’
  • ‘Biz hep senin annen baban olarak kalacağız ve her zamanki gibi seni sevip kollayacağız.’
  • ‘Annenin / babanın sevdiğim özellikleri şunlar, ona saygı duyuyorum.’
  • ‘Biz severek evlenmiştik, hikayemiz…’ gibi bir konuşmada tanışma ve evlilikle ilgili güzel anılarınızı paylaşabilirsiniz.

Söylenmeyecek Cümleler, Konuşulmayacak Konular:

  • Böyle hissetseniz bile ‘Annen / baban seni / beni  istemiyor.’ demeyin.
  • ‘Tüm yaptıklarından sonra nasıl anneni / babanı seversin, görmek istersin, onun yanında yaşamak istersin?’ dememelisiniz.
  • ‘Demek beni yalnız bırakacaksın!’
  • ‘Senin yaramazlıklarına dayanamadı ve gitti’ gibi bir söylemden kesinlikle kaçınılmalı.
  • ‘Demek beni yalnız bırakacaksın! ‘Artık baş başayız, bana yardımcı olmalısın’ demek çocuğunuzdan size bakım vermesini istemek olur  ve çocuğunuz kısa vadede sorun çıkarmasa da  çocukluğunu yaşayamamanın öfkesini başka şekillerde ortaya koyar.
  • Çifti ilgilendiren cinsel konuları paylaşmamalısınız.
  • Eşinizin sizinle paylaştığı özel sırlar sizde kalmalı, ne çocuğunuzla ne de diğer kişilerle paylaşmamalısınız.
  • Diğer ebeveyn hakkında küfürlü, karalayıcı konuşmalar çocuğunuzun kimlik gelişimine zarar verir.

Kısaca çocuğunuzun boşanma sürecinden en az yara almasını sağlamak için, biten evlilikle ilgili acınızı ve kırgınlıklarınızı onunla paylaşmayarak, erken olgulaşmak zorunda kalmadan  çocukluğunu yaşayabilmesine izin vermelisiniz.  Birçok ebeveyn duygusal çalkantılarının ortasında hata yaptıklarının farkına bile varmayabiliyor. Her iki ebeveynin de ayrı ayrı bir ruh sağlığı uzmanından yardım alması farkındalık içinde çocuğunuzu ve onunla ilişkinizi koruyarak süreci yönetebilmenizi sağlar.

Aşağıdaki yorum bölümüne düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, soru ve geri bildirimlerinizi yazın. Hepsini mutlaka okuyorum ve geri dönüyorum.

Fotoğraf: mrhayata
Attribution-ShareAlike 2.0 Generic (CC BY-SA 2.0) via Flickr

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir