Çiftler, Sorunlar, Gölgemizle Bütünleşme, Güvenli Bağlanma ve Özgüven

Bir süredir bilinçdışımızla ve kabul edemediğimiz yönlerimizi içeren gölgemizle bütünleşmenin öneminden ve yöntemlerinden söz ediyorum.  Bu hafta çift sorunları yoluyla gölgemizle bütünleşme konusunu ele alıyorum.  Bu sorunlar aynı zamanda güvenli bağlanmayı ve özgüveni arttırma fırsatlarıdır.

8550835541_da693941d6

Partnerinizle Özgüveninizi Arttırma

Yetişkin yaşamda insanı en iyi tanıyan kişi partneridir.  Bu nedenle çift ilişkisinin en önemli katma değeri yapıcı eleştiri verip almak, kişisel zorlanmaları aşabilmek için diğerine destek vermek ve ondan destek almaktır.  Bu da özgüveninizi arttırır.

Eşinizin değiştirmesinin kendisi için iyi olacağı 3 konu, durum, özellik düşünün.  Diyelim erteleme özelliği, alınganlığı, kendini ihmal etmesi.  Bu yapıcı bir şekilde şöyle dile getirilebilinir: ‘Ertelediğin zaman mutsuz ve gergin olduğunu gözlemliyorum.’  ‘Alınganlığın sosyal olarak içe kapanmana neden oluyor sanki.’  ‘Çok alanda çok iş yapmana hayranım, ancak kendini ihmal etmeyecek düzeyde tutmanın senin için yararlarını düşündün mü?’

Bir sonraki adım bu özelliklerin değişmesinin veya aynı kalmasının partneriniz için yararları ve zararlarını daha sonra da ilişkiye etkisini konuşmak olabilir.  Böylece içeriğe takılmadan ilişki hakkında konuşmayı deneyimlemek mümkün olur.

Gölgenizle Bütünleşme Stresi Azaltır

Çiftler, sorunlarının geçmişi iyileştirmek ve kendilerinde göremedikleri veya çözemedikleri konularla yüzleşmelerini sağlamak için hayatlarında varolduğunu anladıklarında çaresizlik duyguları azalır.

İç ve dış dünya birbirinin paraleli, aynası.  Çiftler ihtiyaçlarını nasıl dile getiriyorlar ve bu ihtiyaçlar karşılanmadığında nasıl tepki veriyorlar?

Birbirlerini iyi ve olumsuz yönde harekete geçiren düğmeleri çok iyi bilselerde, kızınca ve kırılınca acıtan düğmelere  inadına mı basıyorlar?  Hatta ihtiyaçları karşılanmadığında olanlar nedeniyle en sıradan istekleri birbirlerinin sinirine mi dokunur olmuş?

Savunmalar

Psikolojide ‘savunma’ kavramını biliriz.  Savunmaların varolma nedenlerinden biri özsaygıyı korumak, diğeri ise acı vereceğinden korktuğumuz deneyimleri yeniden yaşamaktan kaçınmak, keder, kaygı gibi güçlü, tehdit edici duyguları kontrol etmek, bunlardan kaçınmak.

Aslında savunmalar bir noktaya kadar bütünlüğümüzü korumaya yardım ettikleri için sağlıklılar.  Bu yüzden bunlara savaşı çağrıştıran savunmalar yerine dengeleyiciler denebilir.  Bu dengeleyicilerin bize ve ilişkilerimize zarar vermesi durumunda terapi ihtiyacı ortaya çıkıyor.  Yani kişinin özü bu dengeleyicilerde takılı kalıyor ve kişi ne istediğini tam bilmeden bir yaşam sürüyor.  Bir süre sonra ruh kendine has şekillerde isyan ediyor.

Çift ilişkisinde ortaya çıkan sorunlar her zaman kendimizle ilgili yapmamız gereken bir çalışmaya işaret eder.  Çiftler bunu göremeyip sürüngen beyinleriyle hareket ettiklerinde ‘savaş veya kaç’ moduna girerler.  Savaşmak çeşitli acıtmalar içerir: İğneleme, laf sokma, yıkıcı eleştirme ve dışlama anlamına geliyor.  Kaçma ise sıklıkla uzaklaşma, kendini kapama, küsme, iletişime kapalı olma şekillerini alabilir.

Çiftler terapiye geldiklerinde her ikisi de ayrı ayrı ve birlikte bir metamorfoz sürecine girerler.  Amacı bireysel bütünlüklerini tamamlamaktır.  Ancak böylece olgun bir şekilde bağlı ama bağımlı olmayan bir çift olabilirler.

Geçmişi İyileştirme ve Güvenli Bağlanma

Karşı cinsten (bazen aynı cins ebeveyn de olabilir) ebeveynimizle yaşadığımız sorunları yakın ilişkimizde tekrar yaşarız; ya o ebeveynin özelliklerini taşıyan kişiler bize çekici gelir, ya hep o özellikler ortaya çıakcak diye tetikte bekleriz, ya da ortaya çıkmasın diye ekstra bir çaba içinde oluruz.  Sonuç sıklıkla bu sorunların ilişkide yaşanması olur.  Bunun birçok nedeni var, bunlardan biri benzer bir ortamda bize farklı bir deneyim yaşayarak tamir olma fırsatı vermesidir.

Yani ilişki içinde çoğunlukla karşı cins ebeveynimizle çocukluğumuzda yaşadığımıza benzer duyguları partnerimizle yaşarız.  Bu durum birçok çiftin çaresizlik, öfke, şiddet, içe kapanarak veya evden uzaklaşarak, hatta aldatarak kaçınma reaksiyonu vermesiyle devam eden bir döngüyle ilerler.  Ancak burada ki açıklamalarla ve bakış açılarıyla düşünmek artık yetişkin olduğumuz için ve bu kişi bizim partnerimiz olduğu için farklı yaklaşabilmeyi mümkün kılan bir aralık açar; çocukluğumuzdaki gibi çaresiz ve etkisiz hissetmek zorunda olmadığımızı farkederek reaksiyon vermek yerine proaktif bir şekilde davranışlarımızı seçebiliriz.  Böylece küçükken kaybettiğimiz parçalarımızı birleştirmeye yönelmiş oluruz; bu da bizi iyileştirir.

Bu iyileşmenin gerçekleşmediği durumlarda travma artar. Youtube videolarımda karı koca kavgalarını önlemek isimli videoları seyrederek, kendilerinin ve eşlerinin bağlanma şekillerini belirleyip neler yapabileceklerini daha iyi anlayabilirler.

Çift Terapisi

Çift terapisi kendini ve birbirini tanıma ve partnerin desteğiyle kendimizle çalışma sürecidir. Çiftlere önerim aralarında sorun yaşadıklarında bu süreci alınganlık hatasına düşmeden, merak duygusu ile kendilerini ve birbirlerini daha iyi tanımayı sağlayan bir fırsat olarak değerlendirmeyi düşünmeleri yönünde olacak. Bu zor olsa da birey olarak bütünleşmeyi sağlayan tutumdur. İlişkiye ‘Biz birbirimiz için ne kadar esneyebiliriz?’ sorusu ile yaklaşmak her zaman daha yapıcı ve sağlıklı olur.

Davet: Özgüven Atölye Çalışmaları

Çift ilişkisinde uyuma ulaşmak bireysel bütünlük ve mutlulukla birlikte gidiyor.  Özgüveni yüksek kişiler çift ilişkilerinde uyumu daha kolay sağlayabilirken, uyumlu çiftler birbirlerinin özgüvenini artırır.  Bunun da yolu suçlamalarla, alınganlıklarla vakit kaybetmeden kendimizle çalışmaya odaklanmaktır.

2016 sonbaharında İnternet’te bu konuyla ilgili bir dizi atölye çalışması düzenleyeceğim. Çalışmalardan önce, sizinle özgüveninizi geliştirmenize ve hayatınızda bağımsızlık sağlamanıza faydalı olacak buradaki gibi başka güzel yöntemler paylaşmaya devam edeceğim. Bu yöntemlerden faydalanmak ilginizi çekiyorsa bağlantımızı sürdürmek için buradan e-posta listeme kayıt olabilirsiniz.

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir