Çocuk Sahibi Olmaya Hazırlanırken: Bir Ebeveyn Doğuyor

Anne baba olmak yeryüzünde alıştığımız pek çok mucizeden biridir. Doğanın bize verdiği bu armağanın hakkını vermezsek, bu mucize pek çok acının da kaynağı olabilir. Kendimizi bıraktığımızda, kendimize koşulsuz olarak sevme ve sevilme, kalbimizi açma hakkı tanıdığımızda, içimizdeki çocuğun yaraları iyileşmeye başlar. Bu yazıda çocuk sahibi olmaya hazırlanırken bir yandan da içinizdeki çocuğu iyileştirerek bir ebeveyn olarak nasıl yeniden doğabileceğinizden söz ediyorum.

Ebeveynliğe hazırlanmanın bir parçası da başkalarının sizi sevmesine izin vermektir.

Ebeveynliğe hazırlanmanın bir parçası da başkalarının sizi sevmesine izin vermektir.

Ebeveyn Olmaya Hazırlanırken Adım Adım İlerleme

Ebeveyn olarak yeniden doğmaya hazırlanmak için zamanınız var ve bu zamanın her dakikası işinize yarayacak. Hangi aşamadaysanız o aşamanın gerekleriyle ilgilenmelisiniz, çünkü ebeveynliğin her aşaması bir önceki aşama üzerine kurulur. Sırayla bir aşamadan diğerine yapacağınız yumuşak geçişler sakin bir doğum, bebeğinizle sağlıklı bir bağ kurma ve doğum sonrası depresyondan korunma olasılığınızı arttırır. Doğum başlamadan önce bebeğinize nasıl bakacağınızı öğrenmiş olursunuz ve sonrasında da gerekli becerileri doğal bir şekilde geliştirirsiniz.

Farkında olsanız da olmasanız da ebeveynliğe bilinç dışı yollarla hazırlık yaparsınız. Hamile kalmanın zaman almasının da, bebeğimizi kucağımıza almadan önce doğanın bize 9 ay süre tanımasının da nedeni budur.

Ebeveyn Olmaya Hazırlanırken İçinizdeki Çocuğun Yaralarını Sarma

İçimizdeki çocuk kendi anne babamızın ve öğretmenlerimizin bizi yıllarca şartlamasının bir ürünüdür. Bu çocuk çoğu zaman yaralıdır. Çocukluktaki ve yetişkinlikteki travmalarla başa çıkabilmek için sevme ve sevilme yeteneğimizi baskılayan zırhlar oluştururuz. Ayrıca incinmemek için her şeyi kontrol altında tutmak isteriz. Ebeveynlik yolculuğumuz, içimizdeki yaralı çocuğu bulup iyileştirmemizi gerektirir. Sevme kapasitemizi ve kontrol ihtiyacından vaz geçme becerimizi tekrar kazanmakla birer anne baba olarak yeniden doğarız.

Eğer ilk kez çocuk sahibi olmayı düşünüyorsanız sizi bekleyen sürecin bilinmeyen pek çok yönü vardır.  Öncelikle, bedeninizi ve zihninizi daha önce hiç yaşamadığınız şekilde derinden etkileyen hamilelik dönemini yaşayacaksınız. Erkeğin vücudundaki değişiklikler anneninkiler kadar açıkça gözlemlenemesede aynı şey babalar için de geçerlidir.  Örneğin, biz bebeğimizi beklerken eşim de benim kadar olmasa bile kilo almıştıJ Bebek bekleyen babalar da kimi görünen kimi pek görünmeyen birçok fiziksel ve duygusal değişiklik yaşarlar.

Doğa ebeveynliğe duygusal ve fizyolojik olarak hazırlığımız için yolu açıyor.  Ancak bizim de üstümüze düşeni yapmamız ve doğaya karşı değil, onunla el ele vererek çalışmamız gerekir. Vücudunuzun ve bebeğinizin bakımıyla ilgili bilgi veren çeşitli kurslar var. Bense burada size içsel bir doğumla bir ebeveyn olarak yeniden dünyaya gelmeniz için bazı bakış açıları sunuyorum.

Ebeveyn Olmaya Hazırlanırken Kontrolden Vaz Geçme

Ebeveyn olmak hayatınızda sizi en çok değiştirecek yolculuklardan biridir. Bu yüzden, Sheryl Paul’un anneliğe duygusal olarak hazırlanmak için harika bir kaynak olan evde eğitim programının ismi, ‘Yeni Bir Anne Doğurmak’ ifadesini çok ilham verici buluyorum. Bugüne kadar kontrolün sizde olduğu yanılsaması içinde yaşamış olabilirsiniz. Hatta bu his size bir çocuk sahibi olacak güven duygusunu veren şey bile olabilir. Şu ana kadar içinizdeki çocuğun kendini emniyette hissetmek için bu kontrole ihtiyacı vardı.  Öğrenmeniz gereken ilk ders kontrolden vazgeçmek, hayatı oluruna bırakmak olmalı. Ebeveynlikle birlikte, kontrolünüz dışında öyle çok değişiklik yaşayacaksınız ki yapabileceğiniz tek şey kontrolün sizde olmadığını kabullenmek.

Kontrol kaybı, bebek sahibi olmaya karar verdiğiniz anda başlar.  İstediğiniz anda hamile kalamazsınız. Daha kafanızda bir bebek sahibi olma fikri doğduğu anda her şeyi oluruna bırakmak hamile kalma sürecini kolaylaştıracak ve hamilelikte yaşayacağınız değişimlere rahatça uyum sağlamanıza yardımcı olacaktır.  Doğum ise bebeğinizi bırakmak, sizden çıkıp dünyaya gelebilmesine izin vermektir.

Çevrenizdeki diğer anne babaları gözlemliyor, kendi çocuklarınıza karşı nasıl davranacağınızı düşünüyor olabilirsiniz.  Bu bilinmeyen şeyler karşısındaki kaygılarınızı azaltmanıza biraz yardımcı olabilir. Siz “Ben asla annemle babam gibi olmayacağım,” diyebilirsiniz ama içinizdeki yaralı çocuğun aynı onlar gibi davranması muhtemeldir.  Bazen ebeveyn adaylarının şöyle şeyler dediğini duyarım:  “Ağabeyimle karısı yeğenimin her istediğini yapıyorlar, o da sürekli ilginin üzerinde olmasını bekliyor. Ben çocuğumun daha bağımsız ve kendine yetmesini istiyorum,” veya ikinci çocuklarını bekliyorlarsa, “İlk çocuğumda yemek konusunda fazla titizlendim, bu çocuğumda daha rahat davranacağım.” Ben bu ifadelerden içlerindeki çocuğun ilgiye ihtiyacı olduğunu anlıyorum.

İçinizdeki çocuğun yaralarını sararken aynı zamanda kendinizi çocuğunuzun nasıl olması ya da olmaması gerektiği konusundaki önceden oluşturulmuş fikirlerinizden de kurtarmaya başlayacaksınız.  Bu, çocuğunuzun eşsizliğini fark edebilmeniz ve bu eşsizliğin ortaya çıkabilmesine yardımcı olabilmeniz için ilk şarttır.  Kitapları çok sevilen yazar Paulo Coelho’nun anne babası hukuk okumasını istediği halde kendisinin yazarlık tutkusunun gücü nedeniyle anne babası tarafından akıl hastanesine yatırıldığını biliyor muydunuz?  Başarının ne olduğu hakkındaki sosyal şartlanma kalıplarının dışına çıkarak düşünebilen ebeveyn sayısı giderek artıyor.  Umarım siz de bu ebeveynlerden olursunuz.

Çocuk sahibi olmaya hazırlanıyorsanız size beş önerim olacak:

  • Her aşamaya birer birer odaklanın ve içinizi şükran, mutluluk ve sevgi ile doldurun.
  • Her şeyi kontrol etme ihtiyacından kurtulun, başkalarının sizi sevmesine ve düşünmesine izin verin.
  • Elinizdeki kaynakların farkına varın ve yardım tekliflerini zarifçe kabul edin.
  • Çocuğunuzun kendi kişiliği olacağını ve sizin onun kişiliğine saygı göstermeniz ve kişiliğini geliştirmesine yardımcı olmanız gerektiğini anlayın.
  • Çocuğunuz size ait değildir, onu destekleyip büyüterek doğasını ortaya çıkarmasına yardımcı olmak size tanınmış bir ayrıcalıktır.

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir