Çocuklar Büyürken Yapılan 3 Yaygın Hata ve Doğruları
Bu yazıda çocuklar büyürken kültürümüzde çok yaygın olan, çok önemli 3 ebeveyn tutumundan, etkilerinden ve alternatiflerinden söz etmek istiyorum:
UTANDIRMAK, KARŞILAŞTIRMAK , ELEŞTİRMEK.
Birazdan bazı cümleler söyleyeceğim. Bu cümlelerin size yönelik olduğunu hayal edin ve her birinin sizde uyandırdığı duyguyu fark edin.
Ben: ‘Ali’nin anne babası çocuklarıyla sizden daha çok ilgileniyorlar.’
Komşunuz: ‘Zeynep’in oğlu okumayı 2 ayda sökmüş seninki hala okuyamadı mı?’
Eşiniz: ‘Ayşe’nin kocası her gün ona çiçek getiriyormuş, sen hiç böyle şeyler düşünmezsin.’
Patron: ‘Bu ne biçim soru!
Bu cümleleri söyleyen kişilere kızarsınız, uzak hissedersiniz, kaygı ve utanç yaşayabilirsiniz. Kendinizi yetersiz ve değersiz hisseder, hatta siz de onlara kendilerini kötü hissettirmek isteyebilirsiniz. Üstelik çoğunlukla içinizden, söyledikleri konu ile ilgili bir şey yapmak gelmez.
Oysa dikkat ederseniz çocuklarla iletişimimizde bu tutumları sıklıkla kullanıyoruz. Sanırım şu cümleler size tanıdık gelecek:
‘ Bak kardeşin ne güzel yiyor, sen niye yemiyorsun? O senden akıllı. ‘
‘ Bana yalan söylediğini bilmediğimi mi sanıyorsun? ‘
‘ Sen kim oluyorsun haddini bil ve kapa çeneni! ‘
‘ Böyle yaparsan herkes seni ayıplar, kimse seni sevmez! ‘
‘ Anneeee, sınavdan 90 almışım. ‘ Cevap: ‘ Ali kaç almış? ‘
Çocuklar arasında karşılaştırmalar genellikle amaca ulaşmanızı sağlamaz; bazen işe yarıyor gibi görünse bile, çocuğunuzun benlik değerini, öz güvenini zedelemiş olursunuz. Birçok ebeveyn alkol, uyuşturucu bağımlılığı, takıntılar, sınav kaygısı, panik atak gibi sorunlar yaşayan bireylerin ebeveynlerinin bu 3 hatayı düzenli olarak yaptıklarını bilmez. Bilseler dikkat ederler ve alışkanlıklarına hakim olurlar. Siz artık biliyorsunuz.
Çocuk Yetiştirmede Doğru Tutumlar
- Karşılaştırmak yerine her çocuğu kendi içinde değerlendirmeyi, olumlu yönde küçük değişimleri görmeyi ve ifade etmeyi hedefleyin: ‘Düne göre ne kadar iyi yedin, bütün tabağını bitirdin, çok hoşuma gitti.’
- Utandırdığımızda çocuklarla aramıza aşılması güç bir duvar örmüş oluruz; bu duvarın malzemesi saygı zannederiz ama değildir, korku, öfke ve değersizlik duygusudur. Bu yüzden utandırmak yerine değerli hissettirerek sınır koymayı düşünmeliyiz: ‘Ben kızgınken sakinleşebilmem için hemen cevap vermemeni tercih ederim; yoksa istemeden kötü konuşuyorum.’
- Ayıp kavramı çocuğa referans noktasını çevre olarak gösterir. Bu kelime ile bazı normlara uymadığında utanması gerektiğini öğrenir. Kararlarını verirken onay ihtiyacı artar, kendi sezgi ve değerlerine fazla güvenmez. ‘Kardeşine vurduğunda başkaları seni eleştirebilir, önemli olan başkalarının ne düşündüğü değil, bir şey yaptığında senin kendini beğenmen. Bir abla olarak kardeşine vurduğunda kendi davranışından memnun musun? Büyüdüğünde kardeşinin bu davranışların etkisi ile seninle hiçbir şeyini paylaşmamasına, senden uzak durmasına üzülmez misin?’
- Suçlamak yerine anlamaya odaklanın: ‘Bana gerçeği söyleyebilsen ne derdin?’
- 90 aldığını söyleyen çocuğunuzun takdirinize ihtiyacı var. Takdir etmelisiniz ki çalışmaya devam etmek istesin. Ona şöyle cevap verebilirsiniz: ‘Emeğinin karşılığını almışsın, tebrik ederim seni! Nasıl başardın?’
Birçok ciddi ruh sağlığı sorununun arka planında yetişkinlerin çocuklara rehberlik etmeye çalışırken eleştiri, utandırma ve karşılaştırma ile yaklaşmaları var. Sağlıklı çocuklar yetiştirmek isteyen bilinçli ebeveynler için hazırladığım eğitimlere buradan ulaşabilirsiniz:
http://irembray.com/danismanlik/egitimler-icin/
Aşağıdaki yorum bölümüne düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, soru ve geri bildirimlerinizi yazın. Hepsini mutlaka okuyorum ve geri dönüyorum.
Fotoğraf: Spirit-Fire
Creative Commons Attribution 2.0 Generic (CC BY 2.0) via Flickr