Karanlık Yüzümüzü Kabullenmeye Davet, Yüksek Benliğimizin Evrimi, Olay ve Kişileri Bilinçdışının Yansıması Olarak Anlama

 

Kimilerine göre, dış dünya, iç dünyamızın bir yansımasından ibarettir. Çoğu kez sorunların bizim dışımızda oluştuğunu düşünürüz. Aslında, birini ya da bir grubu eleştirdiğimiz, suçladığımız veya dışladığımız zaman acı ve şiddet doğmasına katkıda bulunmuş oluruz. Bu, bizim “öteki”ni Bilinçdışımızın bir yansıması olarak reddedişimizdir. Kendi varlığımızın bazı yönleri başka kişiler ve olaylar aracılığıyla en uç şekliyle dikkatimize ulaşır. Bu hafta dünyada yaşanan çeşitli krizler beni bu haftaki paylaşımımda Yüksek Benlik kavramından bahsetmeye ve hepimizi karanlık düşünce ve duygularımızın sorumluluğunu almaya davet etmeye yöneltti.

 

Hayatımızdaki Olay ve Kişiler Rastlantısal Değildir

Eylemleri beden-zihnimize aldığımız bilgiler yönlendirir. Benim amacım, düzenli paylaşımlarımda yer alan bilgi seviyesine dayanarak bu bilgileri tazelemek ve güncelleştirmek.

Yüksek Benliğiniz, siz daha doğmadan önce var olan ve bu bedendeki hayatınız sona erdikten sonra da varlığını sürdürecek tarafınızdır. Hayatın amacı Yüksek Benliğimizin açılmasıdır. Hayatımızdaki kişiler ve olaylar, özellikle bizde duygusal rahatsızlık yaratanlar rastlantısal değildir; bu evrim yolculuğunun yol işaretleri gibidirler.

Birkaç hafta önce “Bilinçdışının Karanlık Yüzüyle Barışık Yaşama” konusunu ele almıştım. O paylaşımımda, Bilinçdışınızı tanımak ve onunla dost olmak için başka yollar da paylaşacağımı söylemiştim. Yüksek Benliğin evrimi, bütünlüğe doğru gidiş yoluyla gerçekleşir.

Benim görüşüme göre, ister küresel, ister ulusal, ister kişisel olsun tüm sarsıcı olaylarda bütün olduğumuzu hissetmemize yardım etme gücü gizlidir. Benzer şekilde, kendinizi rahatsız hissetmenize neden olan, sinirinize dokunan ya da kızdığınız kişiler de size Bilinçdışınızın karanlık yüzünü göstermektedirler. Bu olay ve kişilerin hayatımızda olma nedeni dikkatimizi çekmek, bizi kendimize farklı bir gözle bakmaya davet etmektir.

Yüksek Benlik, Bilinçdışının Karanlık Yüzüne Doğru Giden Yolda Rehberlik Eder

Üzgün ya da kızgınken ne yaptığınızı düşünün. Görünüşte kolay olan şey duygularınıza kapılmak, suçu yükleyecek bir hedef bulup saldırıya geçmek ya da geri çekilip duygularınızı bastırmak ve tepkisel bir boşalmanın yaşanacağı anı beklemektir.

Her iki durumda da uzun vadede kendi kuyruğunu kovalayan bir köpek gibi olursunuz. Yüksek Benliğiniz evrimleşmiş olmaz. Üstelik bunun bedelinin de çok ağır olduğunu görürsünüz. Bu şekilde davranmaktan doğan duygusal çalkantı, çaresizlik ve kaygı hissi ve özsaygı kaybı nedeniyle bu otomatik davranış şeklinin verdiği rahatlama yüzeysel ve geçicidir.

Ben doğanın kendisi gibi orta yolu tutturmayı öneriyorum. Geçen gece bir danışanım bu görüşüme karşı, “Hiç mi fikrimiz olmasın diyorsunuz yani?” dedi. Fikir sahibi olmakla bir fikre bağlı olmak arasında fark var.

Bir fikre bağlı olduğumuz zaman “öteki”ni dışlarız, yargılarız, kendi fikrimizin doğru ve üstün olduğuna inanırız. Bir fikre bağlı olmak yargılayıcı olmak demektir, kutuplaşma ve ayrışmaya neden olur. Şiddetin ve savaşların nedeni budur. Taraf tutmak ayrılık rüyasının bir özelliğidir.

Doğa bize çeşitliliğin, ılımlılığın, uyum ve işbirliğinin yanı sıra birbirinin sınırlarına saygı duymayı da öğretir. Kendimize ait reddettiğimiz özellikleri kabullenip kucaklamak için, bütünlenmek ve Yüksek Benliğimizin evrimleşmesini sağlamak için Doğayı, olayları ve kişileri gözlemleyelim.

Davet: Özsaygıyı ve Özgüveni Artırma Atölye Çalışmaları

Çekişme dönemlerinde, savunmalarımızı aşıp karanlık yüzümüzü kabullenmek, Bilinçdışımızla bütünleşmeye doğru ilerlemek ve Yüksek Benliğimizin evrimleşmesini sağlamak için en önemli kavramlardan birinin özsaygı ve öz güven olduğuna inanıyorum.

2016 sonbaharında İnternet’te bu konuyla ilgili bir dizi atölye çalışması düzenleyeceğim. Çalışmalardan önce, sizinle özsaygı ve güveninizi geliştirmenize ve hayatınızda bağımsızlık sağlamanıza faydalı olacak başka güzel yöntemler de paylaşacağım. Bu yöntemlerden faydalanmak ilginizi çekiyorsa bağlantımızı sürdürmek için buradan e-posta listeme kaydolabilirsiniz.

Attribution-ShareAlike 2.0 Generic (CC BY-SA 2.0)image:Rümeysa Babadostu