Kıskançlık ve Kıskançlıkla Baş Etme Yöntemleri
Kıskançlık her gün milyonlarca kişinin hayatını, anı yaşayamamaktan, katil olmaya kadar uzanan bir yelpazede etkilemeye devam ediyor. Bu hafta kıskançlık duygusunu anlamanıza ve bu duygunun hayatınızı zenginleştirmesine yardımcı olacak baş etme yöntemleri paylaşıyorum.
Kıskançlık ve Karşılaştırma
Önce annemiz babamız bizi kardeşlerimizle karşılaştırır; bir yandan da kıskanmamamız gerektiğini söyler dururlar. Sonra, notlarımız sınıfımızdaki diğer çocukların notlarıyla karşılaştırılır, niye komşunun çocuğundan daha düşük not aldığımız sorgulanır. Biz de karşılaştırılarak başladığımız hayata karşılaştırarak devam ederiz: ‘Diğerinin evi, eşi, işi, arabası, hobisi, kişilik özellikleri ben de niye yok? O bana göre ne kadar şanslı! Keşke benim de çocuklarım böyle olsa!’ Bu iç ve dış konuşmalar uzar gider. Hedefimiz hep bir başkasından daha iyi olmaktır. Neden?
Hayatımız boyunca karşılaştırmaya ve karşılaştırılmaya şartlandığımız için kıskançlık duyguları yaşarız.
‘Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür’ derler. Paramız yapmak istediklerimize yetmediğinde, bir arkadaşımızın ekonomik rahatlığını kıskanabiliriz. Değersizlik ve öz güven düşüklüğü yaşadığımızda, iyi bir eşi hak etmediğimizi düşündüğümüzde eşimizi başkalarından kıskanabiliriz.
Kıskançlık hayatı cehenneme çevirebilen bir duygu yoğunluğu yaratabilir. Bu duygunun etkisi altında birçok kötülükler yapılır, yalan söylenir, özel eşyalara müdahale edilir, ajanlık yapılır. Bir diğerinin başına gelen bir şanssızlık sizi sevindiriyorsa, bir diğerinin başarısı ve mutluluğu sizi üzüyorsa merkezinizi kaybetmişsiniz demektir. Bu duygularınızı saklarsanız göründüğünüz ve hissettiğiniz arasındaki fark büyür, ilişkilerinizdeki samimiyet azalır ve genel mutsuzluğunuz artar.
Kıskanılan Olmak
Kıskanılmak, kıskanmanın diğer yüzüdür. Sizi kıskanan kişiler farkında olarak veya olmayarak size kendinizi kötü hissettirebilecek söz ve davranışlarda bulunurlar. Kıskanılmamak için kendinizi saklayabilir, hayatınızı sınırlayabilir, insanlardan uzaklaşabilir, öfke biriktirebilirsiniz.
Kıskanan ve Kıskanılanlar için
Kıskançlıkla Baş Etme Yöntemleri
Hayatları kıskançlıkla sınırlanan kıskanan ve kıskanılan kişiler için önerilerim şöyle:
- Herkesin sizi sevmesini istemeyi ve bunun için çabalamayı ne kadar erken bırakırsanız sizin için o kadar iyi olur.
- Kıskançlık bize ve sevdiklerimize zarar veren başka duygu ve tutumları gizler, sınırlarımızı ve yetersizlik duygularımızı keşfetmemiz için bir davet gibidir.
Sıklıkla kendimize yönelik eleştirilerimiz, utancımız, yetersizlik, reddedilme kaygısı gibi duygularımızla yüzleşmek zor geldiği için kıskançlık yaşarız. Bu duygularla baş edemeyeceğinizi sansanız da onları kabul edip şefkat ve zarafetle karşılayabildiğinizde değişim olasılıkları ortaya çıkar. - Karşılaştırmayı bıraktığınızda kıskançlıkta yok olur. Herbirimiz tekiz dolayısıyla da karşılaştırılamayız. Siz sizsiniz ben benim, hiç kimse sizi kopyalayamaz, bir başka siz daha olamaz ve olmayacak. Bir başkası gibi olmanız gerekmiyor.
- Kıskançlık ve öfke ikiz kardeş gibidirler. Kendinize ve çevrenizdekilere yönelik kıskanma ve öfke duygularını şefkate dönüştürme kararı alın.
- Önce kendinize her halinizle sevgi ve onayınızı verin. ‘Kendimi her halimle seviyor ve onaylıyorum’ gibi bir cümleyi tekrar edebilirsiniz.
- Sağlam bir merkezden ‘Ben ne istiyorum, benim değerlerim neler?’ sorusunu kendinize sık sık sorun. Cevabınız başkalarının onayı veya onları cezalandırma odaklı olmasın.
- Görev ve mecburiyetlerle kişisel mutluluğunuz arasındaki dengeyi iyi kurun.
- Kıskançlıkla ilgili sartlanmış reaksiyonlarınızın farkına varın. Yeni düşünce ve davranış biçimleri ile yer değiştirin.
- Kıskandığınız veya sizi kıskanan kişileri anlamaya çalışın. Hangi sorunlarla baş etmek durumundalar? Yanlarında kimse yokken neler düşünüyorlar, sevmeyi sevilmeyi nasıl yaşıyorlar?
- Başkalarına her halleriyle şefkatle yaklaşmayı düşünün. ‘Herkes kendi yolculuğunda şu an olması gereken yerde. İnsanı her haliyle kabul ediyorum.’ gibi bir cümleyi tekrar edebilirsiniz.
- Kıskanılan kişi iseniz bunu hayatınızda doğru bir şeyler yapmış olduğunuzun bir işareti olarak görün ve çevrenizdeki kişilere ilham vermeye odaklanın. Dün eşim Bezmiâlem Üniversitesi‘ne davetliydi. Şimdi aile terapisi dersleri veren eski öğrencisi Fatih Kılıçarslan ve öğrencilerine canlı aile terapisi kliniğinde süpervizyon vedi. Kendisini hayranlıkla dinleyen öğrencilere şöyle dedi: ‘Ben sizden çok farklı değilim. Siz de bu işle benim kadar uzun seneler ilgilendiğinizde benim gördüğüm detayları görebiliyor, müdahaleleri doğru yerden yapabiliyor olacaksınız.’
Tüm bu yöntemler sizin merkezinizde olmanızı sağlıyor. Merkezinizde olduğunuzda alınganlık ve öfkenin yıkıcı etkilerinden korunmuş oluyorsunuz. Bu konumdan sınır koyduğunuzda duygusal açıdan herkesin geliştiğini, ilişkilerinizin zarar görmediğini, hatta geliştiğini hissedersiniz.
Fotoğraf: Amy Carter
Creative Commons Attribution 2.0 Generic (CC BY 2.0) via Flickr
Irem hnm yine cok guzel bir paylaşım olmus ellerinize saglık Sevdiklerinizle seker tadında nice bayramlar dilerim 🙂
Eylem Hanım ilginiz ve desteğiniz için teşekkür ederim. Size de iyi bayramlar. Bu yazı ve videolarımla kıskançlık gibi duyguların olumlu değiştirici gücüne, birlikte açılabildiğimiz bir dünya yarattığımıza inanıyorum.
Cok gezel. Tesekkur ederim. Bir daha arkadaslarımı kıskanmiyacağım.
Sanırım duygularımızı, ihtiyaçlarımızı kabul edip olana kendimizi açtığımızda içsel ve dışsal huzur hayatımızda daha kolay varoluyorlar.
Baş etmenin yolları yazmıyor ki. Kıskanmayın kıskanılan olun demek baş etmek mi? Ben kıskanılan olduğum zaman da birileri beni kıskanmış oluyor. Biraz abes değil mi bu yaklaşım?
Geri bildiriminiz için çok teşekkür ederim. Aslında okuyucuyu kıskanmanın bir kavram olarak odağında olmadığı bir düzleme davet ediyorum. Sonsuz olasılıklar evreninde kıskanma ve kıskanılmanın dışında, samimiyeti ve yaşamdan keyif almayı artıran ilişki kurma biçimleri var. Amacım okuyucuyu kıskanan veya kıskanılan olma boyutundan çıkıp travmalarla gölgelenmemiş sevginin varlığını hissettirebilmek. Sizin için bunu başaramadığımı anlıyorum.