Psikolojik Travmaların Etkilerini Hoşnutlukla Karşılamak

Olumsuz algıladığımız beklenmedik olaylar, örneğin bir kaza, yıkıcı bir deprem, sevdiğimiz birinin ölümü, aile içi şiddet ya da bir terör saldırısı, psikolojik travma tetikleyicisi olabilir. Böyle bir olayı yalnızca duymak ya da tanık olmak bile travma yaratabilir. Genellikle travmayı, Post Travmatik Stres Bozukluğu (PTSB)’nda olduğu gibi olumsuz etkileriyle özdeşleştiririz. Şaşıracağınız bir haberim var: Aslında bu madalyonun yalnızca bir yüzü; travmanın olumlu etkileri de olabilir.

Burası beni bir köpeğin ısırdığı yer. Bu olayın beni bütünlüğe davet eden mesajı üzerinde düşünme fırsatı 30 yıl sonra ortaya çıktı.

Psikolojik Travmanın İyi Bilinen Etkileri ve Müdahale

Travmatik bir olayla karşılaştığımızda yas tepkileri gösteririz. İlk andaki şok, kişinin olayı reddetmesine, bu olay hiç yaşanmamış ya da başkasının başına gelmiş gibi yaşamasına neden olabilir. Travmalar kişiliğimizi, olayları algılama şeklimizi, fikir ve görüşlerimizi, tepkilerimizi şekillendirebilir. Etkiler yıllarca gizli kaldıktan sonra başka bir olayla canlanıp olayı yeniden ele almamız ve hayatımıza dâhil etmemiz için tekrar ortaya çıkabilirler.

Travmatik bir olaya maruz kalan kişilerin gösterdiği tepkiler çok farklı olabilir. Burada en sık rastlanılan tepkilerden birkaçından söz edeceğim. Bu kişiler:

  • kaygılı olabilir, hatta panik atak yaşabilirler,
  • şiddet kullanacak derecede öfkeli olabilirler,
  • çok aktif ya da çok durgun olabilirler,
  • konsantre olmakta güçlük çekebilirler.

Çeşitli bozuklukların gelişmesini önlemek için travma etkileri ile her zaman mümkün olduğu kadar çabuk ilgilenilmesi gerekir. Olayı yaşayan kişinin deneyimini olabildiğince detaylı bir şekilde sözcüklere dökmesini sağlamak ve ilk tepkilerini normalleştirmek, kişinin uzun sürebilecek hayat fonksiyonlarını yerine getirmesini engelleyecek sorunları yaşamasını önleyebilir. PTSB’nin tipik belirtileri arasında, yaşanan travmatik olayın kişinin zihinde canlanması ya da rüyalarına girmesi de vardır, bunun sonucu olarak kişi olayı hatırlatma ihtimali bulunan her şeyden uzak durmaya çalışır. Hayata karşı ilgisini yitirmek, asabiyetin artması ve konsantrasyon sorunları da diğer yaygın görülen etkiler arasındadır.

Benim Kişisel Bir Deneyimim

Çocukken kuzenimin bahçesinde bağlı duran bir köpeği sevmek için yanına gittim. Köpek komşulara aitti ve çok bakımlı bir köpekti. Fakat köpek hiç beklemediğim bir şekilde beni bacağımdan ısırdı. Birçok iğne vurulmam gerekti ve üzerinden 30 yıl geçtiği halde yaranın izi hâlâ durur.

Kendi kendime, köpeğin bana saldırmasının sebebinin sahiplerinin ona kötü davranması olduğunu söylediğimi hatırlıyorum. Böylece köpeklere güvenmeye devam edebilmiştim. Olaya olumlu bir tavırla bakarak bana tehditkâr bir tavırla yaklaşsalar bile tüm köpeklerle dost olmayı başardım.

Şimdi kuzenimle yaşamaya başladığımdan bu yana bu travma içimde canlanmış gibi oldu. Bir gün yürüyüş yaparken sokak köpekleri bana havlayınca kendimi tehdit altında hissettiğimi fark ettim. Bu hayvanlara sevecenlikle yaklaşmayı başaramadım. Korkunun etkisiyle köpeklere bağırdım ve yolumu değiştirdim.

Bunun nedeni, bilinç alanının “Ben köpeklere iyi davranırsam onlar da bana iyi davranır” düşüncemi sorgulaması olabilir mi? Bu travmanın bu şekilde tekrar canlanmasını, köpeklerde, kendimde ve başkalarında kötülük ve iyiliği eşit şekilde kabul etmem için bir davet olarak görüyorum.

Psikolojik Travmanın Olumlu Etkileri

Viktor Frankl’ın İnsanın Anlam Arayışı adlı kitabı uzun yıllar çeşitli dinî kitapların ardından dünyanın en fazla satan eseri olmuştur. Avusturya doğumlu Yahudi bir psikiyatr olan Frankl savaş sırasında toplama kampına kapatılmış, karısının öldüğü ve annesinin gaz odasında öldürüldüğü bu kamptaki deneyimlerinde her şeye rağmen bir anlam bulmayı başarmış ve bundan faydalanarak öğrenciyken temelini atmış olduğu Logoterapi adını verdiği psikoterapi yaklaşımını geliştirmiştir.

Ben hayatımda iki kere yeniden doğma hissi yaşadım. Birincisi, babamın aniden vefat ettiği zamandı. Üzüntüm, hayatın ve hayatın görüntülerinin değerini bilmeye giriş kapım oldu. İkincisi, arabamızla bir dağ yolunda giderken kaydığımız zamandı. Hiçbirimizin burnu bile kanamadan araba kendiliğinden durdu. Ölüme bu kadar yaklaşmak, korku merkezlerimi harekete geçiren travmatik bir olaydı ama hiç tahmin etmediğim bir şekilde beni daha yüksek bir farkındalık düzeyine taşıdı.

Travmayı Bütünlüğe Davet Olarak Ele Alma

Travma yaşamamış kimse yoktur. Ancak önemli olan, her ne “dehşet” yaşadıksa bunu nasıl ele aldığımızdır. Olanları ve kendi otomatik şok duygumuzu kabul ederek travmanın hayatı iyileştiren etkisini daha nesnel bir şekilde kabul edebilir ve hayatımıza katabiliriz. Sizi, yaşadığınız trajik ve travmatik olaylar karşısında hayatta kalabildiğiniz için şükretmeye davet ediyorum.  Çünkü bütünlüğe doğru olan yolculuğunuzda ancak bu şekilde ilerleyebilirsiniz.

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

2 Cevaplar

  1. Bilge BOL dedi ki:

    Sevgili Bray, yazınızı okurken bazı cümlelerinizin, kendi kurduğum cümlelerin aynısı olduğunu görmek beni çok şaşırttı. Örn. travmatik bir olay yaşadığımda hiç yaşamamış ya da sanki rüyamda görmüşüm duygusu baskındır ve kendimi uyuyarak onarırım. Diğer benzerlik, bende babamı genç yaşta ani bir kalp krizi sonucu kaybettim ve bu olaydan sonra kendime, yaşam kısa yarın ne olacağını bilmiyoruz onun için iyi yaşamalı, sorunlarımıza mahkum olmamalıyız diye cümleler kurdum ve gerçekten yaşadığım sıkıntıları üstlenip taşımaktansa nasıl çıkabileceğim konusuna yönlendim ve çevremdekilere de hep bu yönde cümleler kurmaya başladım. Yaşadığım bu olay bana, sizin de dediğiniz gibi yaşam boyu sürdüreceğim olumlu bir görüş kazandırdı.
    Sadece duygularımı paylaşmak istedim.
    İyi günler dileği ile yeni yılın sağlık, huzur ve barış getirmesini dilerim

  2. İrem Bray dedi ki:

    Sevgili Bilge,
    Yollarımız ne kadar benzer yerlerden geçmiş, ne kadar benzer sonuçlar çıkarmışız! Birgün yüzyüze de tanışmak dileğiyle…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir