Sevdiğimiz Birinin Ölümünü Kabullenme

Ölüm, yaşam döngüsünün doğal bir parçası olsa da sevdiğimiz birinin ölümünü kabullenmek zor olabilir. Çevremdeki yaşlıların arka arkaya gelen vefatları üzerine, bu hafta beni en çok düşündüren konu bu oldu.

Sevdiğimiz birinin ölümünü kabullenmek

Hayatı geçiciliğin farkında olarak dolu dolu yaşadığınız zaman ölümü kabullenmek çok daha kolay olur.

Ölüm Doğal ve Gereklidir

Ölümümüz her zaman doğal nedenlerden olmasa da ölümün kendisi çok doğal bir olaydır. Psikiyatrist R. D. Laing’in dediği gibi:

 “Hayat cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır ve yüzde yüz ölümle sonuçlanır.”

Suyun belli bir şekli olabilmesi için bir kaba ihtiyacı olduğunu kabul etmek bize daha kolay gelsede, nedense yaşam şeklinin yalnızca ölüm çerçevesinde var olabileceği gerçeği çoğumuz için o kadar açık bir bilgi değildir. Bu bilgi eksikliği nedeniyle sevdiğimiz birinin ölümünü kabullenmekte zorluk çekeriz.

Üstelik bilmek, deneyimle aynı şey değildir. Sevdiğimiz birinin ölümünü deneyimlememiz sayesinde hayatın kısalığını ve geçiciliğini duygusal olarak ta hissederiz. Bu deneyim, dolu ve anlamlı bir hayat yaşama şansımızı artırır.

Sevdiğimiz Birinin Ölümünün Açtığı Yaraları İyileştirme

Kaybınızın iyileşebilmesi için başkalarının yardımını kabul etmek yalnızca faydalı olmakla kalmaz, kesinlikle gereklidir. Francis Weller acı ve yas konusunda uzmanlaşmış bir psikoterapist. Weller, insanlık tarihi boyunca acı ve yasın çoğunlukla topluluk içinde paylaşılarak yaşandığını söylüyor. Atalarımız acıyı uzun süre bedende taşımanın iyi olmadığını biliyorlardı. Weller, günümüzde batı kültüründe hayatımıza devam etmemiz ve acıyla tek kişilik bir sorumluluk olarak baş etmemiz beklendiğini düşünüyor. Pek çok durumda kendimizi işimize vererek uyuşturuyoruz. Oysa bir topluluğun şefkatli ve anlayışlı dokunuşuna ihtiyacımız var. Uygun toplumsal koşulları bulamadan acımızı yıllarca içimizde taşıyabiliyoruz.

İşte acınız sayesinde büyümek için yararlı olabilecek bazı öneriler:

  • Acının varlığını kabul edin çünkü acıyı yadsımak yalnızca süreci daha da karmaşıklaştırıp zorlaştırarak sağlık sorunlarına yol açar.
  • Duygularınızı yazı, resim gibi kanallarla kaybettiğiniz kişiyle ilgili bir şey yaratmaya yönlendirin.
  • Fiziksel ve duygusal gereksinimlerinizi karşılamayı ihmal etmeyin. Uykunuza, beslenmenize dikkat edin, egzersiz yapın. Kaybınızın acısını uyuşturmak için alkol, ilaç, uyuşturucu kullanmaktan kaçının.
  • Kendinizle yakın temas halinde kalın; duygularınız konusunda içinizden geldiği gibi davranın. Utanmadan, kendinizi ayıplamadan gülün ve ağlayın. Kimse size ne yapacağınızı, nasıl yapacağınızı söyleyemez, kimse de sizin yerinize bunları yapamaz.
  • Yıl dönümlerinde, anı ve duyguların uyanmasına neden olan önemli günlerde sevdiğiniz kişiyi anmak ve onurlandırmak için törenler, alışkanlıklar yaratın.
  • En önemlisi, başkalarıyla bağlantı kurun, acınızı tek başınıza yaşamayın.

Sevdiğimiz birinin ölümünü kabul edememek, ölüm üzerinde düşünmekten kaçındığımızın bir belirtisidir. Sonucu da, çeşitli sebeplerle hayatı yadsıyan tercihler yapmamız olabilir. Hayatı, geçiciliğin farkında olarak dolu dolu yaşadığınız zaman ölümü kabullenmek çok daha kolay olur.

Kabullenme bir alışkanlık işidir, zamanla olur. Kabullenme gerçekleştiğinde kendinizi farklı hissedersiniz. Duygularınızın ılımlı hale geldiğini ve gerçekle baş edebilmek için psikolojik savunma mekanizmalarına gereksinim duymadığınızı görürsünüz. Hiçbir duygunuzu yadsımadan ya da bastırmadan, yaşadığınız ana odaklanabilirsiniz. Hayat size mutluluk vermeye başladığında çok mesafe kat ettiğinizi anlarsınız.

Bir başka paylaşımımda çözümlenmemiş kayıp acısından bahsedeceğim. Acı çok karmaşık bir hal aldığında hem birey hem de aile açısından yansımaları olur. Böyle durumlarda, bireysel terapi de, çift ya da aile terapisi de faydalı olacaktır. Bazen yaşadığımız acıyı paylaşarak birbirimize destek olmak amacıyla bir yas çemberi oluştururum. Atölye çalışmalarımdan birine katılmayı düşünürseniz haber verin.

Attribution-ShareAlike 2.0 Generic (CC BY-SA 2.0)image:http://underclassrising.net/

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir