Yeterince İyi Ebeveyn Olmak ve Winnicott
Donald Winnicott,’Yeterince İyi Ebeveynlik’ kavramını ortaya koyarak çocuk yetiştirme hakkındaki fikirlerimizi değiştiren 20.yüzyılın en önemli figürlerinden biridir. Bu yazımda Winnicott’un bilgeliğini çocuklarınızla ilişkinizde, harika veya mükemmel değil de yeterince iyi bir ebeveyn olmak için nasıl kullanabileceğinizden söz ediyorum.
Generic (CC BY 2.0) image:Steve Slater
Daha İyi Bir Toplumun Temelinde Yeterince İyi Ebeveyn Olmak Var
Mutlu bir insan yetiştirmeniz gerçekten çok önemli. Bugün bebeğinize nasıl bakım verebildiğiniz sadece çocuğunuzun gelecekte yakın ilişkilerindeki beklenti ve ihtiyaçlarını şekillendirmekle kalmıyor, aynı zamanda çatışma ve problem çözme becerilerini de etkiliyor. Winnicott’a göre mutlu bireylerden oluşan bir toplum daha barışçıl ve daha iyi bir dünya demek.
Ebeveynliğe karar verirken veya bu zorlu görevi üstlendiğinizde tüm sınırlarınızın test edileceği ama aynı zamanda kendinizi tahminlerinizin ötesinde geliştireceğiniz ruhsal bir alana girdiğinizin farkına varın.
Çocuğunuz Kırılgandır
Çocuğunuzun doğduğu zamanı hatırlayın, ne kadar kırılgan, ne kadar muhtaçtı değil mi? Yeme, boşalma, keşfetme ve uyuma döngüleri içinde ihtiyaçlarını ancak ağlayarak ifade edebilen, hayatta kalma savaşı veren bu küçük canlı size uyum sağlama kapasitesinden yoksundur. Ancak bebeğe bakım veren kişiler onun ihtiyaçlarını anlayıp, yorumlayıp karşılayabildiklerinde yani ona uyum sağlayabildiklerinde bebek sağlıklı bir şekilde gelişir. Kendinize düzenli olarak ‘Çocuğumdan beklediklerim gerçekçi mi? Bu küçük, narin, mucize canlı benim beklenti ve isteklerime cevap vermeye hazır mı?’ diye sorun.
Uyum Sağlayan Siz Olacaksınız
Siz ona uyum sağlayamazsanız, bebeğiniz henüz hazır olmadan önce size uyum sağlamaya çalışır. Sık sık ağlayan, yorgun ve güçsüz olan annelerin bebekleri neşeli, bakım veren çocuklar olurlar; giderek hep yakınlarındaki insanlara göre şekil alan, kendiliklerini geliştiremeyen, içsel motivasyonu ve farkındalığında hep diğer bir insanı merkezine koyan bireylere dönüşürler. Bu yüzden özellikle doğum sonrası ilk birkaç sene babaların en önemli görevi anneye her anlamda destek vermektir.
Çocuğunuza Var Olma İzni Verin
Bebeğinizle ilişkinizde ancak kendi egonuzu bir kenara çekip empati kurarak ihtiyaçlarına odaklandığınızda; onun kendine has farklılığını keşfedip saygı duymayı başarabilirsiniz. Kendinize ‘Çocuğumu yeterince kendi haline bırakabiliyor muyum?’ sorusunu sorun.
Çocuğunuzun Güçlü Duyguları Karşısında Sakin Durun
Çocuğunuzun olumsuz duygularının çok normal olduğunu anlayabilirseniz, ifade etmesine de izin verebilirsiniz. Yetişkin olan sizsiniz bebeğiniz öfkeyle ağladığında yargılamadan, korkmadan, alınmadan sakin ve güçlü durun. Sağlıklı bebek ve çocuk ihtiyaçları anlaşılıp karşılanmadığında şiddet, nefret gibi duygular hisseder. Siz sakin ve sağlam durabildiğinizde onu rahatlığınızla sarıp sarmalamış, tutmuş olursunuz. Hislerinin ebeveyninden daha güçlü olmadığını deneyimlemek onun güvende hissetmesini sağlar. Kendinize ‘Çocuğumun olumsuz duyguları karşısında sakin kalarak güvenli bir ortam yaratabiliyor muyum?’ sorusunu sorun.
Usluluğu Değil Gerçek Olmayı Takdir Edin
Uyumlu, söz dinleyen çocuklar her ne kadar toplumumuzda ‘uslu’ çocuk diye takdir edilseler de aslında bu durum bir soruna işaret ediyor olabilir. Kötü davranışa, karşı gelmeye, sorgulanmaya karşı erken yaşta, çok sert tepkiler veren ebeveynlerin çocukları kurallara uyarlar ama bu ‘yalancı bir kimlik’tir. Yaratıcılıkları yok olur, hayattan zevk almayan, içi canlılığını yitirmiş yetişkinlere dönüşebilirler. Biz gelişimine uygun bir şekilde çocuğumuza uyum gösteremediğimiz için onu zamanından önce ‘iyi’ oldurmaya çalışırız, oysa bunu yaparken farkında olmadan çocuğumuzun gerçekten cömert, iyi ve nazik olma kapasitesini yok etmiş oluruz.
Bu yüzden Winnicott, ebeveynlere yaptıkları işin zorluğunu ve önemini anlatmak için 600’ün üzerinde radyo programı hazırlamış, sunumlar yapmış, birçok makale ve kitap yazmıştır. Sağlıklı bir toplum için tek gerçek temelin, egosunu, kendi ihtiyaçlarını ve varsayımlarını kenara çekebilen, çocuğunu dikkatle dinleyip alınmadan kabul edebilen ebeveynler olduğundan söz eder. Hatta görevlerinde ne kadar zorlansalar da ebeveynlerin öğrenme ve değişme çabasını devam ettirmelerini ister, çünkü bir ülke için başbakan ve bakanlar kadar önemli olduklarını düşünür.
Bilgi eksiğimiz çok fazla, çocuklarımızı nasıl seveceğimizi bilmiyoruz, onlara uyum sağlama konusunda ise hala çok eksiğiz. Çocuğumuzlayken kendi ihtiyaçlarımızı ve beklentilerimizi kenara koyamıyoruz. Bu yüzden dünyamız başarılı görünen ama mutsuz ve yaralı insanlarla dolu. ‘İçlerinde gerçek’ hissedemeyen bu kişiler etraflarında yeni yaralar açmaya devam ediyor. Siz de böyle bir ebeveynseniz çocuğunuzun gerçek kimliği ile var olabileceği bir ortam yaratmaya çalışırken karşınıza çıkan öğrenme ve değişme fırsatlarını izleyerek kendinizi de iyileştirebilirsiniz. Bir uzmandan destek almak bu anlamlı yolculukta size yardımcı olacaktır.
Aşağıdaki yorum bölümüne düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, soru ve geri bildirimlerinizi yazın. Hepsini mutlaka okuyorum ve geri dönüyorum.
Videonuzu ve yazınızı kaynak gösterip paylaşabilir miyim?
Havva Gülsan
Havva Hanım,
Paylaşmanıza çok sevinirim.
Bu bilgileri topluma yarar sağlaması için yayınlıyorum, ne kadar çok kişiye ulaşırsa o kadar mutlu olurum.
Sevgilerimle
İrem