Anneler Günü Vesilesiyle Anneleri Tanrıçalıktan İnsanlığa Çekme
Anneler Günü ailede anneyi, anneliği, toplumda annelerin etkisini ve anne bağlarını onurlandıran bir gün. 20.yyüzyılın başında annesini kaybeden Anna Jarvis’in fikri. Resmi bir kutlama haline getirmek için çok uğraşmış. Anna’ya göre ‘annemiz dünyada bize herkesten daha çok şey yapan kişidir’. Ancak ilerleyen senelerde tüketimi destekleyen içi boşalmış kutlamaları protesto ettiği için başı derde girmiş. Bugün anneleri tanrıçalıktan çıkarıp onlara sınırlarını, insan olduklarını hatırlatma zamanı.
Toprak Ana, Anadolu, Ana Tanrıça Kültü ve Hıdırellez
Toprak üretkenliği, besleyiciliği nedeniyle sıklıkla ana kelimesi ile kullanılır. Anadolu, analarla dolu anlamına geliyor. Nitekim MÖ 6500 yılına kadar giden Ana Tanrıça Kültü farklı kültürlerde Kibele, Rhea, İsis, She ve Artemis gibi farklı isimlerle onurlandırıldı. Doğurganlığı, analığı, dişiliği, bereketi temsil eder. Sanki baharla yaşamın tazelenmesini simgeleyen Orta Asya kültüründen gelen Hıdırellez‘le yakın günlerde kutlanması bir tesadüf değilmiş gibi. Hıdırellez kadın erkek bizlere içimizdeki üretken tarafımızı bize hatırlatıyor.
Anneden beklentilerimiz o kadar yüksek ki, onu bir insan olarak sınırlılıklarıyla kabul edemiyoruz da Tanrıça olup bizim tüm ihtiyaçlarımızı biz söylemeye gerek kalmadan bebekliğimizdeki gibi yapmaya devam etsin istiyoruz.
Annelerin Gerçek Anneler Günü Onurlandırması İhtiyacı
Sıklıkla Anneler Günü de birçok kutlama gibi göstermelik bir kabuktan öteye geçmiyor. Doğurana, besleyene, atalara yönelik aslolan şükran duygusu ve onurlandırma ile temasa geçilmediği zaman vermeden alan, takdir etmeden tüketen oluyoruz.
Oysa annelik bir süreliğine çeşitli derecelerde kendinden vazgeçmeyi içeriyor. Anneliğin doğasında ise herkesi memnun edememek var. Çünkü o bir insan, tanrıça değil. İçsel ve toplumsal sorgulamaları içeren bu zorlu rolde Anneler Günü, akışı durdurup, annelere ve kadın atalara şükranlarımızı sunmak için bir fırsat.
Evrendeki en önemli ilişki olan anne çocuk ilişkisini şarkılarla, türkülerle, danslarla onurlandırmanın, içten duygularla kutlamanın içsel ve dışsal savaşları azaltacağını düşünüyorum.
Yüreğine, beynine ve ellerine sağlık güzel arkadaşım, özledim:))
Aysın’cım, ben de seni çok özledim. Desteğini hep hissediyorum. Umarım sen de benimkini hissediyorsundur.
Hocam yine harika noktalara dokunuşlar yapmışsınız.Kaleminize kuvvet :))
Teşekkürler sevgili Arzu.