Ebeveyn Rolü Üstlenen Bir Çocuk Muydunuz?

“Ebeveyn rolü üstlenen çocuk” ifadesi, 1960larda aile terapisinin babalarından Salvador Minuchin tarafından yaratılmıştır. Anlamı, ebeveynle çocuğun rollerinin yer değiştirmesidir. Ebeveyn rolü üstlenen bir çocuk yetişkin olduğunda psikolojik zorluklar yaşayabilir, dolayısıyla kendini anlaması ve yaşadığı semptomları iyileştirmesi gerekir.

Ebeveyn Rolü Üstlenen Bir Çocuk Muydunuz?

Tüm ailelerin stres ve çatışmayla uğraşması gerekir. İşlevsel bir aile, üyelerinin değişen ihtiyaçlarını karşılayabilen, bu sırada da çevresindeki değişen koşulları tanıyarak bunlara uyum sağlayabilen bir ailedir.

Ebeveyn Rolü Üstlenen Bir Çocuk ve Ailesi

Tüm ailelerin stres ve çatışmayla uğraşması gerekir. İşlevsel bir aile, üyelerinin değişen ihtiyaçlarını karşılayabilen, bu sırada da çevresindeki değişen koşulları tanıyarak bunlara uyum sağlayabilen bir ailedir.

Ancak, bir aile işlevselliğini kolayca yerine getiremediğinde aile üyelerinden biri ve birkaçı ödün vererek ve fedakârlık yaparak sistemin bütünlüğünü korumaya çalışır. Bu fedakârlık modellerinden biri de çocukların ya da çocuklardan birinin ebeveynleştirilmesidir.

Anne ve baba ya da ikisinden biri sorumluluklarını yerine getiremiyorsa çocuklardan biri ya da birkaçı bu görevleri üstlenir. Bir çocuk normalde anne ya da babaya düşen rolleri üstlendiğinde, kendi ilgi, bakım, destek ve rehberlik gereksinimlerinden fedakârlık ederek ailenin lojistik ve duygusal gereksinimlerini karşılamaya çalışır.

Bu durumu, anne ya da baba hasta olduğunda çocuk ev işlerini yapmak, kardeşlerine bakmak ya da aileyi geçindirmek için çalışmak zorunda kaldığında görürüz. Bir diğer örnek de ebeveynlerden birinin eşinden memnun olmaması ve çocuklardan birini kendine arkadaş ve sırdaş olarak seçmesi durumudur.

Ama bu tanımları yaparken hassas davranmak zorundayız. Birçok ailede çocukların ev işi yapmaları beklenir. Yoksul ailelerde çocukların kendi harçlıklarını çıkarmak için ufak tefek işlerde çalışması da yadırganan bir şey değildir.

Ebeveyn Rolü Üstlenen Bir Çocuk Yetişkin Olduğunda

Ebeveyn rolü üstlenerek çocukluğunu yaşayamayan bir çocuk yetişkin olduğunda da genellikle kendini anne babasından sorumlu hissetmeye devam eder.

Bu tanımda da yine hassas davranmamız gerek. Anne baba güçten düşmeye başladığında çocuklar olarak devreye girip onlara bakmamız gerekebilir.

Ancak, bir ailede ebeveyn rolü üstlenen bir çocuk var ise ergenlik, evden ayrılma, işe başlama, uygun bir eş bulma ya da çocuk sahibi olma gibi geçiş dönemlerinde kriz yaşanması olasılığı daha yüksektir. Kızlarının ilk doğumu yaklaştığında öfke nöbetleri geçirerek ortalığı birbirine katan bir sürü anne gördüm!

Gördüğüm bir başka senaryo da yetişkin çocuğun bağımlı ya da fiziken hasta olması ya da sorumluluklarını yerine getirememesi, anne babadan çocukken göremediği ilgiyi beklemesi.

Ebeveyn rolü üstlenen bir çocuk için yetişkinliğinde yaşayabileceği diğer sorunlardan bazıları da şunlar:

1) Sağlıklı bağlılık ve sınırlar oluşturamama.

2) Evlilik kararı vermekten korkma, sağlıklı yakın ilişkiler kurmada zorluk çekme.

3) Farklı bir şehir ya da ülkeye giderken panik atak rahatsızlığı yaşama.

4) Öfkesini bastırıp biriktirme, bazen de anne baba, eş ya da çocuklarıyla olan ilişkileri gibi yakın ilişkilerde beklentiler eski yaraları tetiklediğinde öfke patlamaları yaşama.

Ebeveyn Rolü Üstlenen Bir Çocuk Yetişkinlikte Nasıl İyileşebilir

Hayat iskambil oyununa benzer; elinize gelen kâğıtlarla ne yaparsanız o olur. En güzeli, oyuna dâhil olduğunuz için sevinmek, bunun bir oyun olduğunun farkında olmak ve elinizdeki kâğıtlarla mümkün olan en iyi şekilde oynamaya çalışmaktır.

Ebeveyn rolü ile geçmiş bir çocukluğun yaralarını iyileştirmek için benim önerilerim şunlar:

1) Şunu unutmayın: Bu sizin hayatınız ve artık yetişkin bir insansınız. Göbek bağını kesme zamanı geldi, bırakın anne babanız kendi sorumluluklarını üstlensinler.

2) Bu işi siz kendiniz yapmazsanız, sizin hazır olup olmadığınıza bakmadan sizin yerinize hayat yapacaktır, hazırlıklı olun.

3) Tabii ki anneniz, babanız ve kardeşleriniz sizin değişmenizden hoşlanmayabilirler ama hayatı durduramayacağınızı bilin.

4) Arkadaşlıklarınıza ve varsa yeni kurduğunuz aileye değer ve öncelik verin, değişim travması sırasında size destek olacaklardır.

5) Kendinize ve hayata yansıtmak istediğiniz niteliklere odaklanın ve buna göre yaşamaya öncelik verin.

6) Her zaman merkezinize dönün. Atalarınızdan kalan mirası iyileştirmek için dua etme, meditasyon ve Ho’oponopono gibi metotlardan yararlanın.

Attribution 2.0 Generic (CC BY 2.0)image:Qfamily

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir