Ebeveynlerin Karne Yaklaşımları ve Otonomi

Çocuğunuzun karnelerine yaklaşımınız, ne kadar otonom davranabildiğinizin bir göstergesidir. Otonomi; geçmişin ve bugünkü toplumsal değerlerin üzerinizdeki olumsuz etkilerinden özgür olmanız anlamına gelir. Bu sunumumda karnelere yönelik çeşitli ebeveyn tutumlarından; başarılı, mutlu ve kendilerini yönetebilen çocuklar yetiştirmek için çocuklarınızın karnelerine nasıl yaklaşabileceğinizden söz ediyorum.

Ebeveynlerin Karne Yaklaşımları ve Otonomi karne ebeveynler karne yaklaşımları otonomi online terapi sınav notlar ebeveyn yakaşımları yıl sonu zayıf notlar başarı

 

Kendinizi Bilin ve Dürüst Olun

Çocuğunuzun iyi bir karne getirmesi sizin için ne kadar önemli sorusuna ne cevap verirdiniz? Yapabildiğinin en iyisini yapmış olması sizin için yeterli olur muydu? Yoksa sınıfının hatta okulunun en iyisi mi olmasını isterdiniz?

Bazı ebeveynler kendilerinin yapamadıklarını çocuklarının gerçekleştirmesini o kadar derinden istiyorlar ki; çocuklarının özellikleri ve ihtiyaçlarını göremiyorlar. Örneğin, okumasına izin verilmemiş çok zeki anneler görüyorum; çocuklarının normal başarıları onlara yetmiyor.

İstedikleri alanda eğitim alamamış veya hayatlarında eğitimle ilgili seçimlerinden memnun olmayan kişiler çocuklarının eğitim hayatı ile ilgili aşırı kaygılı ve yönlendirici olabiliyorlar. Oysa eğitimini aldıkları için kendilerine uygun olmayan mesleklerde çalışmak zorunda hissedip mutsuz olan insanlar benim danışanlarım oluyorlar. Eğitimini aldığı alanda çalışmayan, fırsat bulduklarında kariyer değiştirebilen insanların sayısı da azımsanmayacak kadar çok.

Şu cümlelerden size tanıdık gelenler var mı?

“ Kapasiteni kullanmıyorsun, sen bu çalışmayla ne olacağını sanıyorsun? ”

“ İleride pişman olacağından kaygılanıyorum. Ben oldum. Keşke ailem beni zorlasaydı da iyi bir mesleğim olsaydı! 

“ Gelecekten tek umudum sensin.

“ Bu işten para kazanamazsın, pişman olursun. ”

“ Devlet memuru ol hayatın güvende olsun. ”

“ Senden bundan çok daha fazlasını bekliyorum. ”

Bir de çocuklarını aşağılayarak motive ettiğine inanan ebeveynler var. Hayal kırıklığına uğramış görünseler de kendi değersizlik duygularını çocuklarına yansıtırlar. Şöyle cümleler sarf ederler:

“ Sen adam olmazsın. Sen kim başarılı olmak kim, hangi işin sonunu getirdin ki! ”

Aslında derinlerde bir yerde içten içe çocuklarının kendilerinden daha başarılı olmasına katlanamazlar.

Öğrenmeye ve Değişime Açık Olun

Sözünü ettiğim tutumların ortak bir özelliği var; çocukta kaygı ve yetersizlik duyguları yaratıyor. Kaygı öğrenmeye ve kendini keşfetmeye engel oluyor. Bu kaygı ile baş edebilmek için birçok çocuk konuyu önemsizleştirerek kendini sakinleştirmeye çalışırken, ebeveynleri ile ilişkileri zarar görüyor. En önemlisi verilen bilgileri ezberlemekten bunalırken öğrenmenin keyfini yaşayacak alan bulamıyorlar.

Bu olumsuz döngünün dışında durabilmek, çocuğunuzun geleceğini ve aile yaşamınızı korumak sizin için önemliyse karnelere yönelik yaklaşımınız için önerilerim şöyle:

  1. Çocuğunuz size karnesini getirdiğinde bunu okul yılını birlikte değerlendirmek için bir fırsat olarak görün.
  2. Kendini ifade etmesine izin verin, söylediklerini dinleyin ve değer verdiğinizi hissettirin.
  3. Notlara odaklanmadan, öğrenmenin, kendisini geliştirmenin, iyi bir insan olmasının sizin için notlardan daha değerli olduğundan söz edin.
  4. Kendisinde başarı olarak neleri gördüğünü sorun. Onunla ilgili olumlu gözlemlerinizi paylaşın.
  5. Her türlü başarısını ve çabasını överek yüreklendirin.
  6. Başarısızlıklarını kişiliğinden ayrı, öğrenme sürecinin doğal bir aşaması olarak görmesine yardımcı olun.
  7. Yazın nasıl dinleneceğini, onu heyecanlandıran planlarını dinleyin.
  8. Kendisini geliştirmek için okula ve okulun sunduklarına bağımlı kalmadan neler yapabileceğini birlikte düşünün.

Günümüzün baskın değerlerinin etkisi altındaysanız, bu önerilerim size biraz garip gelebilir. Değişim bazen çok kolay olur, bir gün yataktan kalkarsınız ve farklı davranmaya başlarsınız. Bazen de ne kadar isteseniz otonom olamazsınız; bir türlü kararlarınızı uygulayamazsınız, eski kalıplar, bugünün dayatılan değerleri size ve ailenize hükmeder. Otonom hissetmiyorsanız rahat olun, yazı ve videolarımla sorunlarınıza çözümler geliştirmeye devam ediyorum.

Aşağıdaki yorum bölümüne düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, soru ve geri bildirimlerinizi yazın. Hepsini mutlaka okuyorum ve geri dönüyorum.

Fotoğraf: naosuke ii
Creative Commons Attribution 2.0 Generic (CC BY 2.0) via Flickr

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir