Etkili İnsanların 7 Özelliği – 1

Bu yazımda Stephen Covey‘nin ‘ Etkili İnsanların 7 Özelliği ‘ kitabından ve hayatınıza uyguladığınızda hızlı bir değişimi başlatacak ilk özellikten söz edeceğim.

Etkili İnsanların 7 Özelliği

Alışkanlıklarımızın yaşamımızda güçlü etkileri vardır. Tutarlı ve çoğu zaman da bilinçsiz davranış modelleri oldukları için her gün sürekli olarak karakterimizi şekillendirir ve ne kadar etkili olduğumuzu belirlerler. Bakın Gandhi alışkanlıkların oluşmasını ve kaderimizi nasıl belirlediğini kısa şiirinde nasıl ifade etmiş:

Söylediklerinize dikkat edin,
düşüncelere dönüşür…

Düşüncelerinize dikkat edin,
duygularınıza dönüşür…

Duygularınıza dikkat edin,
davranışlarınıza dönüşür…

Davranışlarınıza dikkat edin,
alışkanlıklarınıza dönüşür…

Alışkanlıklarınıza dikkat edin,
değerlerinize dönüşür…

Değerlerinize dikkat edin,
karakterinize dönüşür…

Karakterinize dikkat edin
kaderinize dönüşür…

Mahatma Gandhi

PROAKTİF OLMAK

Etkili insanların özelliklerinin başında PROAKTİF OLMAK var. Peki ne anlama geliyor proaktif olmak:

Farklı olma cesareti ve olgunluğu gösteriyorum: İnsan canlısı olarak kendi zihinsel sürecimizi düşünebilme becerisine sahibizdir. Bu beceri uygarlığın gelişmesini mümkün kılan özelliğimizdir. Geçerli olan toplumsal paradigma daha çok bizim koşullandırılmamız üzerine kuruludur ve koşullar tarafından şekillendirildiğimizi söyler. Oysa öz bilincimiz sayesinde kendimize dışarıdan bakabilir, kişisel paradigmamızın yani prensip ve değerlerimizintoplumsal paradigmadan farklılaşmasına karar ve izin verebiliriz.

Hayata bize bakım veren kişilere bağımlı bir bebek olarak başlarız. Büyüme sürecinde önemli adımlardan biri; ebeveynlerimizden, ailemizden, kültürümüzden farklı düşünebilme ve davranabilme becerisini geliştirerek ayrışabilmektir. Bu aşamaya geldikten sonra olgunlaşma karşılıklı bağımlılığın farkına varmakla gerçekleşir.

20.yy’ın Kanadalı şair ve romancılarından Alden Nowlan‘ın bana çok anlamlı gelen bir sözünü paylaşmak isterim:

‘Çocuk, yetişkinlerin mükemmel olmadığını anladığı gün ergen olur, onları affettiği gün yetişkin olur, kendini affettiği gün bilge olur.’

Siz olgunlaşmanızın hangi aşamasında olduğunuzu düşünüyorsunuz?

Sorumluluk alıyorum ve tepkisellikten seçime geçiyorum: Proaktiflik; olumsuz geçmiş deneyimleri, durumları haksızlıkları, zor kişileri engel olarak görmemeyi seçmektir. Doğamız, genetik özelliklerimizin psikolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile dinamik bir şekilde evrilir. Öncelikle bir uyaran karşısında belli bir tepki vermeye koşullanmış gibiyizdir. Bilinçli bir kararla ya da ihmal sonucu koşullandırma ve koşullara kendi denetimimizi bıraktığımızda reaktif (tepkisel) oluruz, bu durumda toplumsal çevremizden fazlaca etkileniriz.

Seçme özgürlüğümüz olduğunu kavradığımızda proaktif olmamızın yolu açılmış olur. Yani yaşamımızdaki olayların gelişimindeki sorumluluğumuzu kabullenmiş oluruz.

Etki alanıma odaklanıyorum: Odaklandığımız konuları 2 kategoriye ayırabiliriz; etkileyebildiklerimiz ve kaygı duyduğumuz ancak etkileyemediklerimiz. Çoğumuz ikinci kategoriye çok zaman ve enerji veririz. Bunu yaptığımızda etkileyebildiklerimiz giderek azalır.

Proaktif olduğumuzda ise gerçekten denetimimiz dışında olan konu ve durumlara fazla enerji vermeyiz, odağımızı etkileyebildiklerimiz üzerinde tutarız.  Bu sayede etki alanımız genişlerken kaygı duyduğumuz, etkileyemediğimiz konular giderek azalır.

Etkili İnsanların 7 Özelliği‘Değişim benden başlar’ düşüncesini benimsiyorum: Karşılaştığımız sorunlar kendi davranışlarımızla ilgili, başkalarının davranışlarıyla ilgili ya da hiçbir şey yapamayacağımız sorunlar olabilir. Sorunun dışarıda olduğunu düşündüğümüzde bizim etki alanımız küçülür; değişimin dışarıdan başlamasını beklerken hareket alanımızı ve sağlığımızı kaybederiz. Böylece dış etkenlere bizi denetleme yetkisini vermiş oluruz. Bizim değişmemiz için önce dışarının değişmesi gerektiğine inanıp, reaktif bir tutum içinde oluruz.

Proaktif olduğumuzda ise değişimi kendimizden başlatırız. Farklı olarak dışarıdaki sorunlu durumun olumlu yönde değişmesine ortam yaratmış oluruz. Kendimize ‘ ben neyi farklı yapabilirim, nasıl farklı olabilirim’ gibi sorular sorarak, alışkanlıklarımızı, etki yöntemlerimizi gözden geçirip değişimler yaparak, denetim dışı sorunlar karşısında çaresiz kalmadığımızı hissederiz. Bunların tümü etki alanımızın içindedir.

Prensipli davranıyorum: Herhangi bir duruma vereceğimiz tepkiyi vermekte özgürüz. Ancak bunu yaparken tepkimizi izleyecek sonucu da kabul etmiş oluruz. Davranışlarımızın tepkisellik düzeyinden proaktiflik düzeyine gelmesi için ilkelerimizi kullanabiliriz. Örneğin; ” ‘Ben eşini seven ve kollayan bir insanım’ ilkesini benimsediysem aramızdaki sorunlar ne kadar büyürse büyüsün ağzımı açmadan, harekete geçmeden önce ‘bu söz ve bu davranış benim ilkelerimle uyumlu mu?’ sorusunu sorarım. Bir değneği ucundan tutup kaldırdığımızda, diğer ucunu da kaldırmış oluruz.”

Hatalarımdan öğreniyorum: Hatalarımız karşısında suçluluk duymak, öfkelenmek, başkalarını suçlamak, kendimizi haklı göstermeye çalışmak tepkisel davranışlardır. Proaktif olduğumuzda hatamızı hemen kabul edip, düzeltmek ve ondan ders çıkarmaktan mutlu oluruz, gocunmayız, utanmayız. Bu, başarısızlığı başarıya dönüştüren çok basit bir tutumdur.  Her hatanın bizim öğrenmemizi kolaylaştıran bir armağan olduğunu görebilirsek yaşam ve zorluklar karşısında güçleniriz.

Sözümde duruyorum: Etki alanımızda söz verme ve sözlerimizi tutma becerimiz vardır. Önemsiz bile olsalar sözlerimize bağlı kaldıkça, bir iç dürüstlük sergilemeye başlarız. Böylece öz denetim bilinciyle birlikte, kendi yaşamımız konusunda daha fazla sorumluluk yüklenme cesareti ve gücümüz artar.

Stephen Covey’nin etkili insanların ilk alışkanlığı olarak gördüğü Proaktif olma özelliğini kendinizde geliştirmek için yapacaklarınızı şöyle özetleyebilirim:

  • Farklı olma cesareti ve olgunluğu gösteriyorum
  • Sorumluluk alıyorum ve tepkisellikten seçime geçiyorum
  • Etki alanıma odaklanıyorum
  • ‘Değişim benden başlar’ düşüncesini benimsiyorum
  • Prensipli davranıyorum
  • Hatalarımdan öğreniyorum
  • Sözümde duruyorum 

Proaktifliğe başlamak için şimdiden daha iyi bir zaman düşünemiyorum.

Aşağıdaki yorum bölümüne düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, soru ve geri bildirimlerinizi yazın. Hepsini mutlaka okuyorum ve geri dönüyorum.

Fotoğraf: Martin Fisch
Creative Commons Attribution-ShareAlike 2.0 Generic (CC BY-SA 2.0) via Flickr

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

3 Cevaplar

  1. Nihal Gökçe dedi ki:

    Teşekkürler, çok güzel hatırlatmalarla dolu bir yazı, sık sık yeniden okunmasında fayda var.

  2. Çınar Akpınar dedi ki:

    uzun zaman önce okuduğum etkili insanın yedi alışkanlığı adlı kitabın yaşantımda çok büyük değişimler göstereceğini tahmin etmemiştim.Farkına vardıkça başucu kitabı olarak kullandım.Yazılarınızla insanları aydınlatarak fark yarattığınız,karanlıkta kara nadasın içinde kara koyunun kara kuzusunun kara gözlerini göstermeye çalıştığınız için sizi sevgi ile selamlıyorum.Teşekkür ediyorum.İyi ki varsınız hocam.

  3. İrem Bray dedi ki:

    Çınar Bey,
    Beni de motive eden sizin gibi kara gözleri görmeye
    meraklı özel insanlar!
    İyi ki varsınız.
    Sevgiyle
    İrem

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir