Göçmen Deneyimi: Bir Ülkede Yabancı ve Farklı Olmak

Göçmen bir ailenin ikinci kuşağından olan arkadaşım Nurcan, Amerika’nın küçük bir şehrinde yetişmiş. Farklı olduğu için arkadaşlarının onunla alay ettiğini ve onu dışladığını söylüyor. Bunun sonucunda Türk kimliğini reddetmiş ve uzun yıllar Türkçe konuşmamış. Şimdi olgun bir kadın olarak Türk kültürünü bir kaynak olarak görüyor. Benzer deneyimleri olan başka arkadaşlarım da var.

Göçmen Deneyimi: Bir Ülkede Yabancı ve Farklı Olmak

Araştırmalar, hem orijinal kültürlerini hem dem yeni ülkelerinin kültürünü benimsemeyi başaran göçmenlerin daha iyi sonuç aldığını gösteriyor. Benzer durumdaki diğer kişilere göre genellikle daha başarılı oluyorlar.

Her İki Kültürü De Benimseyen Göçmenler Daha İyi Performans Gösteriyor

Araştırmalar, yaratıcılıkla göçmenlerin yeni kültürlerine uyum sağlaması arasında bağlantı olduğunu gösteriyor. Hem orijinal kültürlerini hem dem yeni ülkelerinin kültürünü benimsemeyi başaranlar daha iyi sonuç alıyorlar. Benzer durumdaki diğer kişilere göre daha başarılı oluyorlar.

Bu kişiler hayata farklı açılardan bakabiliyorlar. Düşünürken kültürler arasında rahatça geçiş yaparak duruma uyum sağlayabiliyorlar.

Çift Kültürlü Olma Süreci

Eskiden göçmenlerin yeni geldikleri ülkeye uyum düzeyi asimilasyon ve entegrasyon (ya da bütünleşme) kavramlarıyla tanımlanırdı. Bu kavramlar, göçmenlerin yaşadığı iki ucu yansıtıyor: Ya eski kültürüne sımsıkı tutunan bir “yabancı” olmak ya da kendi değerli özelliklerinden vazgeçerek “onlardan biri” olmak.

Şimdi ise bu kültürel farklılıkları bütünleştirmenin daha güzel yollarını bulabilen yeni bir göçmen kuşağı var. Araştırmacılar, iki kültürü birden benimseme deneyimine çift kültürlülük adını veriyorlar.

Kültür Şokundan Çift Kültürlülüğe

Alışılmadık bir ortamda yaşamaya başlayınca “kültür şoku” dediğimiz durumu yaşamak normaldir. Farklı dil, farklı yemekler ve farklı adetler kafa karışıklığı yaratır. Göçmenler kendilerini insanların dünya görüşünün çok farklı olduğu ortamlarda bulunca içsel ve dışsal zorlanmalar yaşarlar.

Yurt dışında yaşarken kültür şokundan çift kültürlüğe varana kadar farklı aşamalardan geçeriz. Bazen bu süreç Nurcan’da olduğu gibi uzun sürer.

Nurcan, etnik farklılıkları yüzünden öz saygı eksikliği yaşadığını söylüyor. Keşke yıllar önce arkadaşlarımın bana takılmasına aldırmasaydım diye düşünüyor. Bunca yılı kültürel mirasını reddederek geçirdiğine üzülüyor. ‘Keşke iki kültüre birden ait olmayı bir nimet olarak görmeye daha önce başlayabilmiş olsaydım’ diyor.

Göçmenlere çevrelerinin dar görüşlü özelliklerinin kendilerini sınırlamasına izin vermemelerini tavsiye ederken ‘Sizler, birden fazla kültürle bağı olan zengin insanlarsınız.’ diye ekliyor.

Yeni deneyim ve kültürler arasında zarif geçişler yapabilmek için ipuçları ve araçlar geliştiriyorum; beni izlemeye devam edin.

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir