Oyun Oynamanın Yararları: Haydi Gelin Oyun Oynayalım!

Çocuklarımızdaki ve içimizdeki doğal oyun oynayabilme becerisini destekleyelim, zihnimizi boşaltıp oyuna katılalım. Bu beceriyi koruyalım çünkü oyun çiftlerin birlikteliklerinin daha kalıcı ve tatmin edici olmasına da yardımcı oluyor.

Bambi filmini çocukluğunuzdan hatırlarsınız belki. Bugün bile çocuklar kadar yetişkinlere de hitap edebilen; insana ve hayata bakışı iyi ve kötünün savaşına indirgenmemiş, var oluşun ince detayları ve ikilemleriyle bezenmiş bir klasik. Bugünkü çizgi filmlerde olmayan bir duygu zenginliği var.  Filmde yavru geyik Bambi’nin arkadaşı tavşan Thumper’ın babasını hiç görmüyoruz ama çok değerli bir tavsiyesini duyuyoruz:  ‘Birlikte eğlenen aileler birlikte kalırlar’.  İşte okuduğunuz yazı bu tavsiyenin neden bu kadar değerli olduğu ve nasıl hayatımıza geçirebileceğimizle ilgili.

Nasrettin Hoca’ya sormuşlar dünyada en değerli şey nedir diye; nasihattir demiş.  En değersiz şey nedir diye sorduklarında Hoca’nın cevabı gene nasihattir olmuş.  Nasihat tutulursa dünyada en değerli şeydir, tutulmazsa en değersiz şey olur.

Oyun oynayan çocukları izlediğinizde başka dünyada gibidirler.  Bir örtü ve yastıklar, okyanusta yol alan bir gemi ve kayalar olur.  Bir bakmışsınız doktor, bir bakmışsınız karmaşık bir kurgunun başkahramanları olmuşlar. Kendilerinden geçerler ve o anı yaşarlar. Bu oyunların önemi çoğu zaman büyükler tarafından anlaşılmaz.  ‘Oyun oynayacağına biraz derslerini çalışsa, aklı fikri oyunda’ der ebeveynler sıklıkla. Aslında çocuklar oyunlar sayesinde hem fiziksel hem de psikolojik açıdan gelişirler; birçok sorunlarını oyun içerisinde çözerler, sosyalleşirler, kişilikleri şekillenir.

oyunun olumlu etkileri,saglikli çocuk gelisimi,gerçekçi beklentiler,kaliteli zaman,ödev,okul,zaman yönetimi, sorunlu çocuk,sorunlu çocuga yardim

Çocuklar oyunlar sayesinde hem fiziksel hem de psikolojik açıdangelişirler; birçok sorunlarını oyun içerisinde çözerler, sosyalleşirler,kişilikleri şekillenir.

Çocuğun dünyasına girdiğimizde, anı yaşamayı deneyimler, eğlenir, zihnimizi gereksiz kalabalıklardan arındırırız.  Bir yandan aramızdaki ilişki güçlenir, bir yandan da çocuğumuzun kafasını kurcalayan konularla ilgili içgörü ediniriz. Hepimiz biliriz, çocuğumuza ‘okul nasıl geçti?’ diye sorduğumuzda, iyi veya kötüden başka fazla bir detay alamayız.  Ama beraber oyun oynarken çocuğumuz rahatlamış olur ve sevindiği, sıkıldığı olay ve konular bazen oyunun içinde bazen de oyunun yarattığı sıcak ortam sayesinde birbir dile gelirler.

Oyun oynamak sadece çocukların yaptığı ya da çocuklarla yapılan bir aktivite gibi algılanır ve yetişkinler için oyunun önemi pek konuşulmaz. Oysa ne kadar kolay oyun oynayabiliyorsak o kadar sağlıklı bir sinir sistemimiz, sağlıklı bir ruh dünyamız var demektir.

Büyük şirketlerin yaratıcılığın para kazandıran yenilikleri mümkün kıldığının bilinciyle, yöneticilerinin yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek üzere her sene milyonlarca dolar harcadıklarını biliyor muydunuz?

Ben danışanlarıma ‘akışta olma terapisi’ adını verdiğim yaklaşımımda tedavi süreçlerinde, varsa kendi çocuklarıyla, yoksa başka çocuklarla vakit geçirmelerini, oyun oynamalarını öneriyorum. Oyuncul olduğumuzda kendimize yargılamadan, gülümseyerek bakarız; hafifizdir, etrafımızdaki kişi ve olayları oldukları gibi kabul ederiz. Öğrenmeye karşı meraklı bir açıklığımız vardır.  Kendimizi iyi hissetmek için pahalı ‘oyuncaklara’ ihtiyaç duymayız.

Oyun oynama becerisi içten gelen, zorlamasız, sorunlara ve sorumluluklara takılmadan anı yaşadığımız, doğal bir ruh halini de ifade ediyor.  Bu ruh hali akışta, yaratıcı, neşeye açık bir var olma durumu.  Aslında Bambi’nin arkadaşı Thumper’ın babasının tavsiyesi araştırmalarla da örtüşüyor: Beraber oyun oynayan çiftlerin bir arada kalma oranı diğerlerine göre daha yüksek.

mutlu çiftler , oyun oynama , saglikli iliski

Beraber oyun oynayan çiftlerin bir arada kalma oranı diğerlerine göre daha yüksek.

Çocuğunuz varsa oyuncul olma becerinizi geliştirmek için çok şanslı bir ortamınız var demektir.  İzin verin çocuğunuz size çabalamanıza gerek kalmadan yol göstersin.  Bunun için çocuğunuzun dünyasına girin, çocuğunuzun duygu ve düşüncelerini dile getirin.  Soru sormayın, takdir etmeyin, bir şeyler öğretmeye veya öğrenmeye çalışmayın.  Bu davranışların hepsi sizi oyun ortamından çıkarır.

Kendisine ve çevresine zarar vermediği sürece kontrolü ona bırakın; oyunları o seçsin.  Zarar verme durumu olursa da hayır yerine ‘bunu yapman uygun değil, böyle yaparsan oyunu durdurmak zorunda kalırım’ deyin.  Devam ederse bir kez daha uyarın ve bir daha ki sefere uyarmayacağınızı ve oyunun sonlanacağını söyleyin ve sözünüzde durun.

güzel oyun oynama , saglikli iliski , mutlu çocuklar , disiplin , mutlu olma , sorunlu çocuk , sorunlu çocuga yardim

Çocuğunuz varsa oyuncul olma becerinizi geliştirmek için çok şanslı birortamınız var demektir.  İzin verinçocuğunuz size öğretsin.  Bunun içinçocuğunuzun dünyasına girin, soru sormayın, takdir etmeyin, bir şeyleröğretmeye çalışmayın.  Bu davranışlarınhepsi sizi oyun ortamından çıkarır.

Siz ve çocuklarınız hangi yaşta olursanız olun mutlaka ailece oynayacak oyunlar bulabilirsiniz.  Geçen bayramda geniş ailemiz bir araya geldi.  70’li yaşlardaki yengem, 7 yaşındaki kızım ve ara yaşlardaki bizler hep birlikte isim şehir oynadık.  İnanılmaz eğlendik, bilmediğimiz kelimeleri araştırdık, birbirimizi daha iyi tanıdık.

Bu yazımı, bizim ailede oynadığımız bazı oyun örneklerini sizlerle paylaşarak bitirmek istiyorum.

Sıcak- soğuk oyunu:  Ebe olan kişinin grubun tuttuğu ya da sakladığı bir nesneyi bulması için seçilen nesneye yaklaştıkça ‘sıcaklık arttı’, uzaklaştıkça ‘soğudu’ diyerek yönlendirilmesi ile oynanır.

Kelime bulma oyunu:  Oyuncular sıraları geldiğinde kendilerinden önce gelen kişinin söylediği kelimenin son harfiyle başlayan bir kelime bulurlar.

Körebe: Ebenin gözleri kapanır.  Diğer oyunculardan birini yakaladığında ebe o kişi olur.

Nesne tanıma ve hatırlama oyunu:  Ebenin gözleri kapanır ve eline çeşitli nesneler verilir.  Bu nesnelerin ne olduğunu tahmin eder; sonra da hepsinin isimlerini hatırlamaya çalışır.

Hırsız, polis, savcı oyunu:  Üç küçük kâğıda ayrı ayrı hırsız, polis ve savcı yazılıyor (ya da okuma yazmayan çocuklar için sembolleri konuyor).  Kâğıtlar kapatılıp havaya atılıyor.  Herkes bir tanesini alıp, kimseye göstermeden açıyor.  Polis olan kişi hırsızın kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyor.  Doğru tahmin ederse hırsıza ceza veriyor; yanlış tahmin ederse savcı ona ceza veriyor. Kâğıtlar tekrar kapatılıp atılarak oyun devam ediyor.

Hımbıl:  Oyuncuların isimleri üç kez küçük kâğıtlara yazılıyor ve katlanıyor.  Havaya atılarak herkesin üç kâğıt alması sağlanıyor. Sırayla bir kâğıdı diğerine vererek oyun ilerliyor.  Aynı isimden üç kâğıdı olan kişi hımbıl diyerek elini ortaya koyuyor.  Diğerleri de hemen üstüne koyuyorlar.  Hımbıl diyen 100 puan, eli ortada olan 50 puan, eli üstte kalan ise 30 puan alıyor.  Oyun tekrar ediyor ve puanlar yazılıyor.

Nasrettin Hoca’nın hikayesindeki gibi tutulan nasihatlerden olması dileğiyle herkese yaratıcı, eğlenceli oyunlar! 🙂

Aşağıdaki yorum bölümüne düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, soru ve geri bildirimlerinizi yazın. Hepsini mutlaka okuyorum ve geri dönüyorum.

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

2 Cevaplar

  1. levent karaçam dedi ki:

    Merhaba İrem Hanım,

    Aile Terapisi Eğitiminiz ile ilgileniyorum. Bilgi verir misiniz.
    Teşekkür ederim.

    Levent Karaçam

  2. İrem Bray dedi ki:

    Levent Bey,

    Size mesaj olarak ta gönderiyorum.
    Yeni grubumuz 9 Ocak 2020’de başlıyor. Kayıtlar devam ediyor.
    her grup farklı olsa da daha önceki bir grup tanıtımını buradan izleyebilirsiniz:
    https://www.youtube.com/watch?v=Zr79NTeaPOs

    Sevgilerimle

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir