Yaşlılarımıza Saygı, Atalarımızı Onurlandırmak Hayatımızı ve Dünyayı Sağaltır

Bu hafta, Aristo’nun bir süre yaşadığı, ders verdiği ve babalığı tattığı Assos’tan yazıyorum. Buraya annemi ziyarete geldim. Ziyaretim, oruçlu geçen Ramazan ayının ardından küslerin barıştığı, dost ve akrabaların buluştuğu, aile bağlarının güçlendiği bayram günlerine denk geldi. Bayram geleneklerimiz arasında kabristan ziyaretleri yaparak aramızdan ayrılmış büyüklerimizi onurlandırmak da vardır. Ben gelenekleri körlemesine takip eden biri hiç olmadım; aksine, adet ve geleneklerin anlamlarını ve neye hizmet ettiklerini sorgularım. Bu yıl ilk kez büyüklerime saygılarımı sunmanın gerçek anlamını deneyimliyorum. Atalarımızı onurlandırmanın hayatımızı ve dünyamızı sağalttığını, bize iyi geldiğini keşfettim.

IMG-20160705-WA0001

Atalarımızı onurlandırmak hayatımızı ve dünyayı iyileştirir

 

Atalarımızı Onurlandırmanın Bir Yolu: Onları Anmak

Ataları onurlandırma geleneği birçok kültürde vardır. Afrika’da, insan ancak yedi göbek atalarının adlarını sayabiliyorsa kendisinin kim olduğunu bilebilir derler. Hatırlamak, soyun tarihini ve bizi bu dünyaya getiren, besleyip büyüten, varoluşumuzun koşullarını yaratan ailemizin anısını yaşatmaktır.

Ataları anmak, öldükten sonra da varlığımızı sürdüğümüz inancına dayanan bir görevdir. İnandığımız şeyler arasında, ölenlerin ruhlarının yaşayanlara yardım edebildiği ve kaderlerini etkileyebildiği de vardır. Yaşlılarımıza saygımızı sunmak, bize atalarımızın bilgeliğine, kılavuzluğuna ve yardımına başvurabilme yollarını açar.

Anmak, onurlandırmaktır. Atalarımızı anmakla aynı zamanda, bilinçli ve bilinç dışı kişiliğimizi büyük ölçüde şekillendiren kendi kişisel tarihimizle iletişim kurabileceğimiz bir kanal açmış oluruz. Kaybettiğiniz bir akrabanızın bir sorun karşında nasıl bir tepki gösterebileceğini düşündüğünüz ya da onlardan akıl istediğiniz zaman, aradığınız yardım size sezgiler, imgeler, rüyalar veya yanıtları bilen kişilerle buluşma gibi yollarla ulaşabilir.

Büyüklerin Eksikliklerini Atalarımızın Çektiği Acıların Birer Simgesi Olarak Anlamak

Bir aile terapisti olarak istismar, ihmal, ızdırap ve acı dolu korkunç hikâyelerin yanı sıra şefkat, mutluluk, dayanışma ve neşe dolu hikâyelere de tanık oluyorum. Bizim ve ebeveynlerimizin üzerinde her ne iz bırakmış olurlarsa olsunlar, yaptıkları hatalara ve yol açtıkları acılara rağmen atalarımızın ellerinden geleni yaptığını kabul etmeliyiz. Bizim görevimiz de, onlardan devraldığımız mirası gelecek kuşaklara daha iyi bir şekilde bırakabilmek için kendi elimizden geleni yapmak.

Biz insanlar için, bu dünyadaki hayat bir deniz yolculuğuna benzer; bu denizin dalgaları bizim duygularımızdır, huzurlu, sakin bir seyir olanları bilinçli bir şekilde anlama ve kabul etme yoluyla gerçekleşir. Bunu başardığımızda zihnimiz, bedenimiz ve ruhumuz sağlıklı ve birbiriyle uyum içinde olur. Bu da doğal olarak atalarımızı takdir etme sonucunu doğurur. Anne babamıza ve büyüklerimize, eksik ve kusurlarına rağmen onlara duyduğumuz minneti daha hayattalarken göstermek çoğu kez kolayca yapabildiğimiz bir şey değildir. Örneğin ben bu işi ancak yıllarca süren bir duygusal çalkantının ardından daha yeni yeni başarabiliyorum.

Atalarımızı Onurlandırma Yoluyla Sağaltım Uygulaması

Atalarınızı anarak ve onurlandırarak hayatınızdaki yaraları iyileştirmek için şu adımları uygulayabilirsiniz:

1) Bir kişi olarak gelişiminizde, besleyip güçlendirmeniz gereken özellikleri düşünün; örneğin cesaret, yaratıcılık, dürüstlük, güvenilirlik, azim, sebat, anlayış, merhamet, denge ve ihtiyacınız olan diğer nitelikler.

2) Atalarınız arasında bu niteliklerle akla gelen kişileri inceleyin. Bu kişiler sizin gözünüzde birer kahraman ve örnek insanlar da olabilir, hayatlarında bu niteliklerin tam tersini sergileyen; hırsız, yalancı, bağımlı diye kınanarak dışlanmış günah keçileri de olabilir.

3) Atalarımıza karşı olan duygularımızın günlük deneyimlerimizi etkileyen bir kütlesi vardır. Bu duygularımız arasında öfke, nefret, hayal kırıklığı, güvensizlik ve kıskançlık varsa kendimizi kaybolmuş gibi hissederiz, varoluşun katıksız mutluluğunu yaşayamayız. Bu yüzden, atalarınızın yaptıklarını temizlemek için Hooponopono yolunu kullanın. Şu sözleri tekrarlayın:

Üzgünüm

Özür dilerim, beni affet

Sana teşekkür ederim

Seni seviyorum

4) Büyüklerinizi ve atalarınızı başarabildikleri şeyler için onurlandırın. Onlara karşı kötü bir duygu beslemediğinizi, onları affettiğinizi ve oldukları gibi kabul ettiğinizi söyleyin, onların da sizi olduğunuz gibi kabul etmesini isteyin.

Siz sezgilerinizi izledikçe, atalarınız hayatınızdaki rastlantılar ve rüyalarınız aracılığıyla size rehberlik edecek. Dünyayı iyileştirmenin benim bildiğim tek yolu insanın kendi kendini iyileştirmesinden  geçiyor. Bu nedenle alacağınız rehberlik size ve dünyaya çok iyi gelecek, sizi ve dünyayı sağaltacaktır.

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir