Öğretmenlerimize Dünyayı Dönüştürme Gücünü Verme
Ben küçükken, amcamın ölümü üzerine annem ve babam, acılı kuzenime ve yengeme daha yakın olabilmek için onların oturduğu şehre taşınmamızın uygun olacağına karar verdiler. Böylece dokuz yaşında ailemle birlikte Ankara’dan İstanbul’a taşınmış oldum, bu nedenle de ilkokulda iki öğretmenim oldu. Öğretmenimden ve arkadaşlarımdan ayrılacağım için çok üzülüp ağladığımı hatırlıyorum. Şimdiyse geriye baktığımda bu taşınmanın hayatımda çok olumlu bir etkisi olduğunu görüyorum. Bu farkı yaratan şeyse Ankara’daki öğretmenime göre İstanbul’daki öğretmenimin çok mutlu ve aynı zamanda da çok sevgi dolu bir insan olmasıydı. Bugün öğretmenlerimizi güçlendirmenin dünyayı dönüştürmenin çok etkili bir yolu olduğundan bahsetmek istiyorum.
Öğretmenimin adı Sadiye Suna Balta’ydı. Yalnızca iki buçuk yıl öğrencisi olduğum halde bu süre üzerimde dünyamı dönüştürecek kadar etki yaratmasına yetmişti. İlkokuldan mezun olurken öğretmenimiz bize bir mektup verdi. O günden bu yana geçen 35 senede birçok kez evden eve, ülkeden ülkeye taşındım, pek çok kitabı, giysiyi, geçmişin anılarıyla dolu pek çok değerli eşyayı geride bıraktım. Bu mektupsa hep benimle kaldı ve hayatım boyunca bana rehberlik etti:
35 yıl sonra, aldığım günden bu yana pek çok kez yaptığım gibi bu satırları bir kez daha okurken içim çok güçlü duygularla doluyor. Onca sene önce yazılmış kelimeler içimde tarif edemeyeceğim kadar derinden bana dokunmaya devam ediyor. Belki bana asıl dokunan bu satırlarda yazan şeylerden çok öğretmenimin bunları yazarken hissettiği sevgi ve şefkat olabilir.
Psikoterapist olarak birçok öğretmen danışanım var. Bana kişisel, ailevî ve meslekî zorluklarla geliyorlar, hayatlarını ve işlerini anlamlı kılmakta zorlanıyorlar. Etrafları bürokrasiyle ve maddiyatçı tüketim toplumuyla sarılmış öğretmenlerimiz kendilerini giderek daha güçsüz hissediyor, kendilerinde yeni kuşakları tatmin edici bir şekilde yetiştirmek için gereken gücü bulamıyorlar. Yalnızca mutlu öğretmenlerin öğrencilerine yardımı olabilir.
Kendisine iyi bakmayı ihmal eden öğretmenler çoğu kez yavaş yavaş tükenirler; okul içinde ve okul dışında, öğrencileriyle, aileleriyle ve meslektaşlarıyla olan ilişkilerinde daha fazla sıkıntı yaşarlar. Çoğumuz karşılaştığımız sıkıntılara nasıl yaklaşmamız gerektiğini bilemez ve kendi mutluluğumuzdan koparız.
Çalışmalarımda öğrendiğim birkaç şeyi paylaşmak istiyorum, bu bilgiler karşılaştığımız sıkıntıları dönüştürmeyi ve çevremize hepimizi iyileştirecek bir mutluluk yaymayı başarmamıza yardımcı olabilir:
- Kendi vücudunuzu, zihninizi ve ruhunuzu dinleyin ve kabullenin. Kendi içinizde huzur bulun.
- Vücudunuzu, zihninizi ve ruhunuzu kendi hayatınızın ve atalarınızın hayatlarının şartlarından arındırıp özgür bırakın.
- Vücudunuzu, zihninizi ve ruhunuzu mümkün olduğunca birlik olacak şekilde birbiriyle dengeleyin.
- En basit şeyler için; hava, su, çiçekler, giysiler, öğrenciler için şükran duyun, hatta sınırlamalar, sıkıntılar için bile şükran duyun; onlar da dönüşüm araçlarıdır.
- Kendinizde ve başkalarında karşılaştığınız öfke, korku ve kıskançlık gibi duyguları mutluluk anları yaratarak dönüştürmeyi deneyimleyin.
- Öğrencilerinizi, öğrencilerinizin ailelerini ve meslektaşlarınızı, gerçekten duymak ve anlamak isteğiyle, boş bir zihinle dinleyin.
- Sorunlara ve çatışmalara vücut, zihin ve ruhun tek ve bir olduğu koşulsuz sevgi noktasından yaklaşın.
Öğretmenlerimizin yaralarını sararsak, çocuklarımızı okula mutlu bir öğretmenin yanına göndeririz. Bu toplumumuz için o kadar önemli bir şey ki! Dünyada barış bu temel üzerinde yükselecek, savaşları körükleyenler çocuklukta aldıkları yaralar iyileşmemiş ve yaşadıkları mutsuzluğu dönüştürememiş büyüklerdir.
Merhaba,
Ögretmenlerimize dünyayı değiştirma gücünü verme yazınızı okudum.Acaba bu yazıyı değerli öğretmeniniz
Sadiye Suna Balta nın mektubunun sonunda bitirmeniz mümkün mü.O şekilde facebookda paylaşmak isterdim.İnanılmaz bir anlayış ve mektup.Benzer öğretmenler hayatımda oldu ama bu mektup bambaşka birşey.Paylaşılırsa şimdiki öğretmenlere de yol gösterir sanırım.Teşekkürler.
Efsun Hanım,
Ben de diğer öğretmenlere ilham vereceğini düşünüyorum.
Dilerseniz sadece o bölümü kopyalayarak paylaşabilirsiniz.
Duyarlılığınız için çok teşekkür ederim.