Duygusal Acı İle Ne Yapmalı?

Geçen sabah bir danışanımı düşünerek; duygusal acı karşısında durmayı öğrenmeye ihtiyacı var diye uyandım. Duygusal acıya verdiğimiz tepkiler bazı kişiler için otomatiktir.  Farkındalık arttıkça duygusal acıya inançlarımıza uygun bir şekilde yaklaşmaya başlarız. Duygusal acı karşısındaki duruşumuz kaderimizi şekillendirir.  Bu nedenle duygusal acı ile ne yapmalı sorusunu cevaplıyorum.

Duygusal Acı İle Ne Yapmalı?

Duygusal acı karşısındaki duruşumuz kaderimizi şekillendirir.

Duygusal Acı Nedir? Ne Zaman Hissederiz?

Duygusal acıyı egomuzun yaralanması, yalnızlık, olduğumuz gibi sevilebilir ve yeterli hissetmeme hali olarak tanımlayabiliriz.

Duygusal acı hissettiğimiz durumlardan bazıları şunlar:

  1. Sınırlarımızın ihlal edilmesi
  2. Çaresiz hissetmek
  3. Kendimizi anlatmaya çalışıp anlaşılmamak
  4. Haksızlığa uğradığımızı hissetmek
  5. Çeşitli şiddette eleştiriye maruz kalmak

Çoğu zaman duygusal acının kaynakları bugünde değildir.  Ancak bugün bizim bu acıya verdiğimiz tepkilerle dönüşebilmek için tetiklenmişlerdir.

Çocuklar ve Duygusal Acı

Çocuklar duygusal acı hissettiklerinde ne yapacaklarını etraflarındaki büyüklerden öğrenirler. Duygusal açıdan çocuğun acı yaşamasına neden olan ebeveynleriyse o zaman çocuk başetme mekanizması olarak düşünce hataları ve bunlara uygun inançlar geliştirir, duygusal olarak ta kendini uyuşturabilir.

Terapinin güvenli alanında danışanlarımızla birlikte onların duygularıyla bağ kurarken aynı zamanda, bu düşünce hatalarını ve inançları dönüştürmelerini sağlarız.  Aile görüşmeleri aynı anda tüm aile bireyleri için bunu yapmamızı mümkün kıldığı için çok etkili olurlar.

Duygusal Acı İle Yıkıcı Etkileşim

Duygusal acı karşısında gösterilen otomatik tepkiler tehdit altında hissettiğimizde sürüngen beynimizin harekete geçmesiyle gerçekleşir.  Bu tepkilerden bazıları şunlar:

  1. Öfkelenmek
  2. Fiziksel saldırıya geçmek
  3. Alay etmek
  4. Suçlamak
  5. Eleştirmek
  6. Acımıza neden olduğunu düşündüğümüz kişi veya kişilere düşman olmak, öc almaya yönelik davranmak
  7. İçe kapanmak
  8. Kendine zarar vermek
  9. Konuyla ilgisi olmayan bizden zayıf bir canlıya acı çektirecek şekilde davranmak

Bu tepkiler bazen bizi koruyormuş gibi görünseler de sadece sıklıkla haklıyken haksız duruma düşmemize neden olmakla kalmazlar aynı zamanda daha fazla duygusal acı ortaya çıkmasına yol açarlar.

Etkileri o anda ve gelecekte bizim ve etrafımızdaki kişilerin yaşam kalitesini çok çeşitli düzeylerde düşürür.

Duygusal Acıya Yapıcı Yaklaşım

Farkında olsak ta olmasak ta kaynaklarını bizim ve atalarımızın geçmişinden alan duygusal acıya öyle bir farkındalıkla yaklaşmalıyız ki şimdi ve gelecekte en yapıcı etkileri olsun.  İşte önerilerim:

  1. Duygusal acınızdan kaçmayın, sevgiyle karşılayın, Hooponopono yöntemi ile arındırın.
  2. Bir başka kişi veya nesneye zarar vermeme prensibine göre hareket edin.
  3. Kendinizde tamir eden, acı döngüsünü dönüştüren kişi olma niyetini geliştirin.
  4. Kişiselleştirmeyin, hissettiğiniz başkalarının duygusal acılarını da içeriyor olabilir.
  5. Acınızdan korkmadan onunla sakince kalın, armağanlarını araştırın,
  6. Acınızın sizi ve çevrenizi dönüştürmesine, güçlendirmesine izin verin.

Attribution 2.0 Generic (CC BY 2.0)image: Francisco Osorio

Bu videonun ses kaydını buradan dinleyebilirsiniz.

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir