MENOPOZ KABUS DEĞİL

Menopoz dönemi kadın hayatında cinselliğin ve kadınlığın sonlanması gibi düşünülse de aslında bu dönem kadın hayatının doğal, sağlıklı ve en güzel evrelerinden biridir. Fiziksel ya da psikolojik bazı problemler bu döneme eşlik ederken adet döngüsünün sonlanması ve değişen hormonal düzeyler de günlük yaşamınızı zorlaştırabilir. Erken menopoz veya menopozun olumsuz etkilerinden yakınıyorsanız “Cesaretle Yaşam Ekibi” uzmanlarımızdan Arzu Sevgi ile birlikte hazırladığımız bu yazımızda  sizin için çözümler sunuyoruz.

Erken Menopoz ve Menopoz Belirtileri

Erken menopozun ilk belirtisi adet döngüsündeki düzensizliklerin başlamasıdır. Bu belirti erken menopoz olasılığının araştırılması için yeterlidir. Adet döngüsündeki düzensizlikler aynı zamanda normal yaştaki menopoz döneminin de belirtilerinden biridir.

Adet döngüsündeki düzensizliğin erken menopoz mu yoksa doğal menopoz süreci mi olduğunu ayıran kriter kadının yaşıdır. 45-55 yaş aralığı sağlıklı ve normal menopoz dönemi olarak kabul edilirken, bu yaş sınırları değişen koşullardan etkilenerek daha erken yaşlara da çekilebilir. Adet döngüsünün genellikle 40-45 yaş öncesinde sonlanması durumuna tıp dilinde erken menopoz denir. Bu duruma aşağıdaki belirtiler de eşlik edebilir:

• Ateş basması
• İştah değişiklikleri
• Çarpıntı
• Terleme
• Uyku değişiklikleri
• Duygusal durumda ani değişimler
• Sinirlilik hali, gerginlik
• Vajinal kuruluk problemi
• Cinsellikle ilgili sorunlar

Erken Menopoz Kaderiniz Değil

Erken menopoz kaderiniz değil bu yüzden kabusunuz da olmasın. Günümüzde bir çok kadını ilgilendiren bu sorunun arka planında kadınlığa dair duygu ve düşüncelerin önemli bir yer tuttuğunu biliyor muydunuz?

Hem erken menopoza karşı neler yapabileceğinize ve menopoz belirtilerini nasıl geciktirebileceğinize, hem de doğal yaştaki menopoz sürecinizi nasıl daha rahat geçirebileceğinize bakalım:

• Kadın kimliğinizle barışın; öncelikle annelik ve eşlik rollerinizin arasında kaybolmuş olabilecek kadın kimliğinizi yeniden hatırlayın.
• Günlük yaşamınızda hangi kıyafetleri tercih ediyorsunuz? Kıyafet tercihinizin kadınlık algınızı nasıl etkilediğini gözden geçirin.
• Duygusal ve düşünsel anlamda katılaştığınızı düşündüğünüz konular var mı? Varsa uzman desteği almayı düşünebilirsiniz.
• Bugüne kadar güçlü görünmek zorunda hissetmiş olabilirsiniz. Bugünden sonra güçlü görünmek zorunluluğunu bırakıp kendi gücünüzü keşfetmeye niyet edin.
• Saçlarınızı tarayın, şekillendirin, saçlarınızla vakit geçirin ve aranızda nasıl bir ilişki olduğuna bakın. Bedeninizin kadınlığa dair parçaları hakkındaki duygularınızı inceleyin.
• Her ne iş yapıyorsanız aşk ile yapın.
• D vitamini seviyelerinize baktırın, düşük düzeydeyse tıbbi destek alın.
• Herhangi bir tıbbi engeliniz yoksa, yüksek düzeyde östrojen içeren besinleri diyetinize ekleyin.
• Tıbbi açıdan engeliniz yoksa adaçayı gibi östrojen içeren bitkilerden faydalanın.
• Sigara ve alkol bağımlılıklarınız varsa tedavi olun.
• Uzman kontrolünde alternatif tıptan faydalanın.
• Günlük su tüketiminize dikkat edin; ortalama olarak 8-10 bardak su önerilmektedir.
• Sık sık ılık duş almak sizi rahatlatacaktır.
• Bu dönemde bir kadın doğum uzmanından ve diyetisyenden destek almak size yardımcı olacaktır.
• Osteoporoza (kemik erimesi) karşı kalsiyum miktarınızı arttırın ama bunu yaparken yine diyetisyeninizle işbirliği içinde olun çünkü size özel kronik rahatsızlıklar v.b. durumlarda vitamin ve mineralleri rastgele arttırmak uygun değildir.
• Dünyanın dişil enerjiye ihtiyacı olduğunu fark ederek kadınlığınızın keyfini çıkarın ve hakkını verin.

Yaşamınızın bu olgun ve en verimli döneminde mümkün gibi görünmeyen şeyleri mümkün kılan kadınlardan olmanız dileğiyle…