Öfke ve Öfke Kontrolü
Engellenme, etiketlenme, anlaşılmama gibi durumlarda hissedilen ve kişiyi saldırgan davranışlar göstermeye kadar götürebilen yoğun olumsuz bir duygu durumu olan öfke; doğru kullanılmadığında; kişinin psikolojik, fiziksel ve sosyal hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. Öğrenilmiş bakış açınızı yenileyerek öfkenizi işinize yarar bir güç olarak kullanabilir, bunu bir tercih ve alışkanlık olarak davranış repertuvarınıza koyabilir ve yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.
Öfke Nedir?
Öfke çaresizliğin dışa vurumudur. Bireyin planları, istekleri ve ihtiyaçları engellendiğinde, saldırıya uğrama, yoksun bırakılma, kısıtlanma gibi durumlarda hissedilen ve genellikle neden olan şeye veya kişiye yönelik saldırgan davranışlarla sonuçlanabilen oldukça yoğun olumsuz bir duygu durumudur. Ateş, yemek pişirmek için kullanılabileceği gibi, yangın her şeyi yakıp kül edebilir. Öfke de doğru ifade edilmediğinde aile içi ilişkiler, sosyal hayattaki ilişkiler ve iş yaşamında yıkımlara neden olur. Sadece kişiler arası ilişkiler değil fiziksel sağlığımızı da olumsuz etkiler ve birçok hastalığın tetikleyicisi olabilir.
Öfke müthiş bir enerji kaynağıdır. Öfkeyi doğru ifade etmek geliştirilen bir beceridir. Ne zaman, neden öfkelendiğinizi ve öfke halinde verdiğiniz tepkileri fark etmeniz öfkenizi tanımanızı sağlar. Sonraki adım öfkeden doğan enerjiyi kendinize ve çevrenizdekilere zarar vermeden, saldırganlık ve şiddetten uzak bir şekilde yararınıza kullanabilmenizdir.
Öfkeyi Tanımak ve Dönüştürmek için Öneriler
- Öfkenizi 15 saniye erteleyin. Bir daha ki sefere 30 saniyeye çıkarın. Öfkeyi erteleyebildiğinizi düşündüğünüzde onu denetlemeyi de öğrenmiş olursunuz. Ertelemek kontrol etmektir.
- Öfkenizin ilk anlarında duygularınızın ve karşınızdakinin duygularının ne olduğunu belirleyerek kendinizi sakinleştirin. İlk on saniye kritik bir andır. Bu anı atlattığınızda öfkeniz genellikle sönüp gidecektir. 10’a kadar sayın. Bu arada olaya olumlu bakma konusunda kendinizi uyarın.
- Empati, yani karşınızdaki insanların düşüncelerini doğru kavrayabilme yeteneği etkili bir öfke gidericidir. Kendinizi anlatmaya çalışmak yerine karşınızdaki kişinin kendini anlatması için iyi bir dinleyici konumuna geçmeyi düşünün.
- Anlamak da anlaşılmak da sakinleştirir. Karşılıklı öfke ve çatışma üreten düşünceleriniz değişmeye başlar.
- “Öfkeli davranırsam, bunun ne gibi olumlu sonuçları olacak? Ne gibi olumsuz sonuçları olacak?” Bunun için bir öfke günlüğü tutabilir, öfkelendiğiniz zaman, yer ve olayları yazabilir, kısa ve uzun vadede ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceğinizi kaydedebilirsiniz.
- Tüm duygular gibi öfke de düşüncelerimiz sonucu oluşur. Olumsuz bir olay olduğunda duygusal tepkiyi belirleyen, olaya yüklediğimiz anlamlardır. Sizi öfkelendiren olaya değişik açıklamalar getirmek ve farklı bakış açıları düşünmek, sizi daha doğru tepkiler vermeye yönlendirebilir.
- Öfkelendiğinizde, öfkenizi kendinize ait cümlelerle kontrol etmeye çalışabilirsiniz:
“Öfkenin seni ele geçirmesine izin verme”, “Derin bir nefes al”, ”Sakince sorunumu çözmeyi seçiyorum” gibi. - Öfkelendiğinizde sergilediğiniz olumsuz davranışlar ortaya çıkan enerjiyi heba etmek oluyor. Bu enerjiyi alıp size anlamlı gelen alanlarda yapıcı işlerde kullanmak üzere yönlendirmeyi seçebilirsiniz.
Hayatta her zaman engellerle, acılarla kayıplarla karşılaşabilirsiniz. Bu olayların çoğunun kontrolü sizin dışınızda gelişebilir. Fakat olayların sizi etkileme biçimini değiştirebilmek elinizde. Kızgınlık ve öfke tepkilerinizi tanıyıp dönüştürerek, haklıyken haksız duruma düşmemek ve kişiler arası ilişkilerinizde doğru yerde durarak, hayatınızı daha anlamlı ve sağlıklı hale getirip yaşam kalitenizi artırabilirsiniz.
Aşağıdaki yorum bölümüne düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, soru ve geri bildirimlerinizi yazın. Hepsini mutlaka okuyorum ve geri dönüyorum.
Fotoğraf: Ryan Hyde
Creative Commons Attribution-ShareAlike 2.0 Generic (CC BY-SA 2.0) via Flickr
İrem hanım toplumumuzun çoğunluğunun önemli bir sorunu. Önerileriniz nokta atışı teşekkürler
Cafer Bey, desteğinişz için çok teşekkür ederim. Hayatımızın her boyutunu çok derinden etkileyen bu konuyu farklı boyutlardan ele almaya devam edeceğim. Merkezde kalmak ve orta yol kavramlarını daha çok kullanacağım sanırım.