Bilinçli Anne Baba Eğitimi’nde İletişim

Bu yazımda birçok kurumda verdiğim Bilinçli Anne Baba Eğitimi’nin dinleme becerileri ile ilgili bölümü paylaşıyorum. Zaman zaman önerilerim size bazı tutumlarınızın yanlış olduğunu düşündürebilir. Bu durumdan dolayı suçluluk duyup enerjinizi harcamayın. Önemli olan yeni bilgileri hayatınıza geçirme konusundaki kararlılığınızdır.

bilinçli anne baba eğitimi bilinçli ebeveyn ebeveyn eğitimleri aile eğitimi aile içi iletişim seminer aile terapisi online terapi çocuk eğitimi çocuklarda iletişim

Dinleme Becerileri

Hepimiz fiziksel bir sorunumuz yoksa duyabiliriz. Ama dinlemek farklı bir beceridir ve çocuklarımızı dinleyebildiğimizde onlarla ilişkimizdeki birçok sorun kolayca çözülür. Bu beceriler gerçekten çok önemlidir. Dilerseniz gelin çocuklarımızı dinleyebilmenin yararlarına birlikte bakalım.

Duyulduklarını hisseden çocuklar:

  • Dertlerini, saldırganlık, hırçınlık, ağlama, içe kapanma gibi davranışlarla göstermek yerine sözle ifade ederek rahatlayabilirler. Derslerine ve sosyal hayatlarına zarar vermezler.
  • Huzurlu rahat olurlar, kendilerine güvenli çocuklardır. Kişisel ve sosyal gelişimleri sağlıklı ilerler.
  • Doğal olarak sağlıklı bir şekilde söz dinlerler.
  • Ebeveynlerine yakın hisseder, danışır, onlarla diyalog içinde olurlar.
  • Kendilerini daha çok ifade ederler; konuşma becerileri, kelime hazneleri gelişir.

O halde çocuğunuz size bir şey anlatmak için yaklaştığında bu fırsatı mutlaka değerlendirmeye çalışın. Yaptığınız iş çok önemli değilse durun ve işinizi erteleyerek çocuğunuza odaklanın. Eğer yaptığınız işi bırakmanız uygun değilse o zaman şu örneğe benzer bir cevap herkesi rahatlatacaktır; ‘Söyleyeceğin şeyi gerçekten çok merak ediyorum ve değer veriyorum ama şu anda istediğim şekilde dinleyebilecek durumda değilim. 10 dakika sonra işim bitecek o zaman rahat rahat seni dinleyebilirim. Ne dersin? Bekleyebilecek misin? O arada ne yapmak istersin?’

Gerçekten duyabilmek için dikkate değer bazı önemli noktalar var:

  • Çocuğunuza bedensel olarak dikkatinizi verin, gözlerine bakın, aynı hizada olmaya özen gösterin, ve sessizleşerek dinlemeye hazır olduğunuzu hissettirin.
  • Çocuğunuzun söylediğin tekrar edip anladığınızı hissettirebilirsiniz.
  • Çocuğunuzun duygularına isim vererek netleşmesine yardımcı olmanız onu devam etmek için yüreklendirecektir.

Bu noktada birçok ebeveyn yorumu çocuklara kendilerini anlaşılmamış hissettirir. Böylece çocuklar kendileri için önemli konuları sizinle paylaşmaktan kaçınmaya başlarlar. Yorum yapmadan, özellikle yargılayıcı bir tavır içine girmeden çözümü çocuğunuzun üretmesini beklemenizi öneririm. Çocuklarımızın çözüm üretebilme becerileri zannettiğimizden daha yaratıcıdır ve kendi çözümlerini bulabilmelerinin öz güvenleri üzerinde çok olumlu bir etkisi olur.

Aşağıdaki yorum bölümüne düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, soru ve geri bildirimlerinizi yazın. Hepsini mutlaka okuyorum ve geri dönüyorum.

Fotoğraf: Jenn Durfey
Creative Commons Attribution 2.0 Generic (CC BY 2.0) via Flickr

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

2 Cevaplar

  1. Ebru Demet Akdoğan dedi ki:

    Güzel yazı için teşekkürler!

    Dinleyememek, bir anne-babanın bilinçsizce çocuğuna yaptığı en büyük eziyet. İstediğin kadar iyi okullarda okut, karnını doyur, sıcak tut. Sözel olarak kendini çok iyi ifade eden 7 yaşında bir kız çocuğu annesiyim. 2.5 yaşında biraz geç denecek bir yaşta konuşmuş olmasına rağmen, kızım şu anda benim duygularımı benden daha iyi ifade ediyor. Şaşkınlık, sevinç, gurur ve biraz da hüzünle bakıyorum bu duruma.

    Annemi rüyamda gördüğüm zaman, onu hep aynı şekilde görürüm: o konuşur, fikirlerini söyler, yarı alaycı bir ses tonuyla bazen, sen daha çook fırın ekmek yiyeceksin der gibi, ben ise kelimenin ilk hecesinde takılıp kalırım, ilerleyemem, aynı hece garip tuhaf bir sesle çıkmaya çalışır ağzımdan, spastik bir çocuğun konuşmaya çalışması gibi. Bu rüyadan sonra, gerçek anlamda boğazımda bir düğümle, ve iç sıkıntısıyla uyanırım. Şimdi bu rüyayı neden durup durup gördüğümü anladım. Belki anladığım için bir daha da görmem! Sonuç olarak, duygularımı kelimelere dökebilmiş olsaydım, kendimde beğenmediğim bir sürü özelliğim olmayacak, ve kendisiyle barışık, çok daha mutlu bir insan olacakmışım. Kaybedilen, mutsuz yıllarımın üstüne bir bardak soğuk su içiyorum. Annem de çok çekmiş kendi annesinden. Benim kızım da beni beğenmeyecek, ama umarım benim yaşıma geldiğinde (44) benim annemle ilgili biriktirdiğim kadar çok olumsuzluk biriktirmez! Bu mesajlarınız umuyorum daha fazla anne-babaya ulaşır.

  2. İrem Bray dedi ki:

    Ebru Hanım, bu içten paylaşımınız için çok teşekkür ederim. Burada yazılanların gerçek hayattaki karşılığını sizin kaleminizden okumak, rüyalarınızı anlamlandırmanız ve kızınıza sunabildikleriniz benim çalışmalarım için olduğu gibi okuyanlara da ilham verecek diye düşünüyorum. Tekrar teşekkürler ve tebrikler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir