Genç Yetişkinlerde Unutkanlık: Sebepleri ve Yapılabilecek Şeyler

Unutkanlık çoğu kez bunama veya Alzheimer gibi rahatsızlıklarla veya yaşlılıkla ilişkilendirilir. Ancak ciddi unutkanlık şikâyeti olan danışanlarımın yaşı ortalama 30 civarında. Bu hafta genç insanların neden unutkanlık yaşadığından ve belleğinizi nasıl geliştirebileceğinizden bahsedeceğim.

Genç Yetişkinlerde Unutkanlık

Unutkanlığın Sebepleri ve Yapılabilecek Şeyler

En Çok Neyi Unuturuz?

Unutmak insanların normal bir özelliğidir. Hatta unutma özelliğimiz olmasa hayatımızı idare edemezdik. Unutkanlığa çoğu kez bir sıkıntı gözüyle baksak da aslında duyularımıza ulaşan muazzam miktardaki bilgiyi sadeleştirmemize yardımcı olan bir özelliğimizdir. Hatırladığımız şeyler ön planı oluşturarak dikkatimizi daha uzun süre üzerine çeker, unuttuklarımızsa arka plana, bazen bilinçdışı diye adlandırdığımız alana atılır.

Unutkanlık, hayat kalitemizi olumsuz etkilemeye başladığında sorun haline gelir. Danışanlarım, çoğu kez yaşadıkları hafıza sorunlarının dikkat sürelerinin kısalması ve odaklanma yeteneklerinin azalmasıyla paralel olarak ortaya çıktığını ifade ederler.

Her hafta saatlerce arabanın anahtarı, gözlük ya da cep telefonu gibi kayıp eşyalarınızı aramak hem zaman ve enerji kaybıdır, hem de yetersizlik duygularına yol açabilir. Doğum günü, yıl dönümü, yolculuk zamanları gibi önemli tarihleri unuttuğumuzda sevdiğimiz kişileri üzebilir  para kaybı yaşayabiliriz.

Unutkanlığın bir başka örneği de evden çıkarken ütüyü prizden çekip çekmediğimizi ya da ocağı söndürüp söndürmediğimizi hatırlayamamaktır. Ayrıca geçmişe veya günümüze ait olayları da unutabiliriz. Danışanlarım arasında çocukluklarını pek fazla hatırlayamayan oldukça çok sayıda insana rastlıyorum.

Hepimiz bizi zorlayan olay, kişi ve duygularla başa çıkmak için kendimize göre kişisel yöntemler geliştiririz. Daha önceki paylaşımlarımdan birinde de okumuş olabileceğiniz gibi, sürüngen beynimiz yalnızca savaşma, kaçma ve donup kalma arasında bir tercih yapabilir. Unutmak, hoş olmayan olay ve duyguları anımsamaktan kaçınma yoluyla kaçma ve donup kalma tepkisini temsil ediyor olabilir.

Genç Yaştaki Unutkanlığın Arkasında Yatan Nedenler ve Belleği Güçlendirme Yolları

Genç insanlarda hafıza sorunları ortaya çıkmasına yol açabilen birçok neden vardır.

1) Aşırı Duygusal Yüklenme mi Yaşıyorsunuz?

Freud’un güdülenmiş unutma kuramına göre, bir deneyimle ilgili olarak aşırı rahatsızlık veya üzüntü hissettiğimizde güçlü bir unutma arzusu ortaya çıkar. Üzücü anıları hatırlama kaygısından kaçınmak amacıyla bastırma veya baskılama yoluna gideriz. Anının bilinç altına itilmesi biz farkında olmaksızın gerçekleşiyorsa buna bastırma denir. Anı ve düşünceleri unutmaya bilinçli olarak karar vermemiz ise baskılamadır. Bu tip savunma ve başa çıkma mekanizmaları bizden o kadar enerji ister ki yeni deneyimler bağlantı kuracak yer bulamaz. Bu durumdaki genç zihinlerin bulanık, kontrol dışı durumunu, üzerine bir kapak kapatılmış, içi sıvıyla dolu, taşan bir bardak imgesiyle temsil edebiliriz.

Terapi bu anıları kontrollü bir şekilde farkındalık düzeyine çekerek iyileştirmeye yardımcı olur. Duyguları bastırmak veya baskılamak için kullanılan enerji boşalır. Bu da daha iyi odaklanabilmeyi sağlar ve kişinin hayatını kendisi için en iyi olacak şekilde düzenlemekte kullanabileceği bir enerji artışı getirir.

2) Uykunuzu Alabiliyor musunuz?

Birçok kişinin uykuyla ilgili sorunları vardır. Yeterince uyku alamamak kişinin enerji düzeyinde, konsantrasyonunda, sağlığında ve genel hayat kalitesinde ciddi sonuçlara yol açar. İş ve aile sorumluluklarınız nedeniyle daha az uyumayı tercih ediyor olabilirsiniz. Ya da gündüz kullandığınız başa çıkma mekanizmaları zayıflayıp tatsız anılar su yüzüne çıkınca uykunuz kaçtığı için gece boyunca güzel, huzurlu bir uyku çekmekte zorlanıyor olabilirsiniz.

Hamilelik sırasında ve doğumdan sonra bebeklerini emzirdikleri ilk aylarda anneler çoğu kez hafıza sorunları yaşar. Bunun nedeni de uykularını yeterince alamamalarıyla ilgili olabileceği gibi gerekli temel besin maddelerini bebekle paylaşmaları gerekmesiyle de ilgili olabilir. Çoğunlukla, omega 3 gibi takviyelerle desteklenmiş iyi bir beslenme şekli annelerin beyin gücünü artırmakta faydalı olur.

Doktor, hemşire, gece bekçisi, vardiyalı fabrika işçisi gibi işlerde çalışanların veya yeni doğmuş bebeği olan anne babaların uyku düzeni normale uygun olmayabilir. Kıtalar arası yolculuk etmek zorunda oldukları için beden-zihinleri farklı zaman kuşaklarına uyum sağlamak zorunda kalanlar da vardır.

Kendi ihtiyaçlarınız için sorumluluk almalı ve uyku sürenizi sağlıklı bir düzeye çıkaracak çözümler bulmak için ne gerekiyorsa yapmalısınız. Gerekiyorsa iş değiştirmeyi, hatta eşinizin ailesinden yardım istemeyi bile düşünebilirsiniz.

3) Hormonal Dengesizlik, Depresyon ve İlaçların Yan Etkileri

Tiroit bezi yeterince çalışmayan kişilerde bellek ve uyku şikayetlerine rastlanır, depresyona karşı daha savunmasız olurlar. Böyle bir durum basit bir kan tahliliyle anlaşılabilir. Çoğu kez hayat tarzındaki değişiklikler, ki buna düşünme şeklinizi değiştirmek de dahildir, unutkanlığa yol açan hormonal dengesizlikleri giderebilir, bazen ilaç desteğine de gerek olabilir.

Ancak kullandığınız ilaçlar konusunda dikkatli olmalısınız. Bazı depresyon ve tansiyon ilaçları konsantrasyon bozukluğuna ve dolayısıyla unutkanlığa yol açabilir. Doktorunuza danışarak alternatif ilaçlar hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Ben ne doktorum ne de ilaç konusunda tavsiyelerde bulunabilecek biriyim. Yapabileceğim tek şey, kendi beden-zihninize kulak vermenin, kendi sağlığınız konusunda sorumluluk almanın ve mutlu ve sağlıklı bir hayat sürebilmek için genel durumunuzu iyileştirmeyi hedeflemenin önemini vurgulamak. Bunu da her gün hayat tarzınızla ilgili iyi seçimler yaparak başarabilirsiniz.

4) Hayat Tarzı Seçimleriniz Belleğinize İyi Geliyor mu?

Uzmanlar beslenmemizde E vitaminine yer vermemizi tavsiye ediyorlar. E vitamini güçlü bir antioksidan; nöronlarımızı koruduğu, böylece bize daha iyi ve daha uzun süre hizmet edebilmelerini sağladığı düşünülüyor. E vitaminini zeytin ve zeytin yağından, yer fıstığından, ayçiçeğinden, avokadodan, brokoli, kara lahana ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzelerden alabilirsiniz. Beslenmenizde, E vitaminince zengin yiyeceklerin yanı sıra tam tahıllara, balığa, üzümsü ve dutsu meyvelere ve kuru yemişlere de yer verirseniz, bellek-dostu bir beslenme şekli benimsediğinizden emin olabilirsiniz.

Araştırmalar düzenli olarak spor ve egzersiz yapmanın da belleğinizin formda kalması için çok önemli olduğunu düşündürüyor.

Ölçülü tüketildiği durumda bile alkol belleği etkiler. İçkinin etkisi geçtikten sonra bile kısa dönemli hafızanızın kötüleştiğini fark etmiş olabilirsiniz. Düzenli alkol kullanımı biz farkına bile varmadan beynimizin yeni hücre üretimini çok ciddi şekilde azaltır, bu da zamanla yeni şeyler öğrenmeyi giderek daha fazla zorlaştırır.

Araştırmalar, sigara içmenin de beyne giden oksijeni azaltarak belleğe zarar verdiğini açıkça gösteriyor.

5) Kendi Stresinizi Kendiniz mi Yaratıyorsunuz?

Tehlikeli durumlarda stres kendimizi korumamıza yardımcı olur. Ancak beden-zihnimizi gevşetmeyi bilmiyorsak stresin bizi hasta etme, hatta öldürme olasılığı da vardır. Alkol gibi stres de konsantre olmayı zorlaştırır, yeni beceriler öğrenme yeteneğimizi zayıflatır ve bellek sorunlarına yol açabilir.

Hayatınızdaki stresi etkili bir şekilde yönetmeyi bilmiyorsanız, depresyon belirtileri göstermeye başlayabilirsiniz. Bu belirtiler arasında ilgi kaybı, yoğun hüzün, normalde zevk aldığınız şeylerden zevk almama ve unutkanlık da yer alır.

Uzun süredir stresli durumlara maruz kaldıysanız ve hâlâ bir algı değişikliği gerçekleştiremediyseniz depresyona karşı savunmasız kalmış olabilirsiniz. Yolunuzu kaybetmek üzere olduğunuzu hissediyorsanız güvenebileceğiniz, yetkin bir terapistten yardım istemeniz gerekebilir.

6) Kimyasal Maddelere Maruz Kalıyor musunuz?

Bazı işlerde çalışanların çeşitli kimyasallar kullanmaları gerekir. Çiftçiler, fabrika işçileri, bahçıvanlar, temizlikçiler, araba tamircileri bunlardan yalnızca birkaçıdır. Eğer zehirli bir ortamda çalışıyorsanız, özel eldiven, kıyafet, maske gibi teknolojinin sağladığı ne imkân varsa hepsini kullanarak kendinizi korumalısınız. Sağlığınız söz konusu; belirli bir maddi yatırım gerektirse bile işvereninizden uygun koruyucu ekipman temin etmesini talep etmelisiniz. Uzun ve sağlıklı bir ömür sürmek istiyorsanız alternatif kariyer planları yapmayı da düşünebilirsiniz.

Dr Daniel Amen’ı Dinleyin, İzleyin, Okuyun ve Anlattığı Şeyleri Öğrenin

Dr Amen, Amerikalı bir psikiyatrist ve beyin sorunları uzmanı. Sağlığınızı önemsiyorsanız, Dr Amen’ın sunumlarını izlemenizi yürekten tavsiye ederim. Bilimsel bilgiyi sizin ve benim rahatça anlayabileceğimiz bir dille anlatıyor. Daha da önemlisi, ikna edici anlatma tarzıyla insanı harekete geçmeye motive ediyor. Kendi tecrübelerime dayanarak, bana hayatımda yaptığım seçimlerde önemli değişiklikler yapmam konusunda kesinlikle çok yardımı olduğunu söyleyebilirim.

İrem Bray

İrem Bray, Boğaziçi Psikoloji ve Londra Üniversitesi Psikiyatri Enstitüsü mezunu uzman bir psikolog ve deneyimli bir Aile Terapistidir. Hayatı, dünyaya vereceği armağanlarını keşfetme ve paylaşma yolculuğu olarak görür. Bireyden yola çıkarak toplumu halka halka dönüştüren projeler geliştirir. Ekibi ile birlikte son teknolojileri kullanarak aile terapistleri yetiştirir, dünyanın her yerinde yaşayan kişilerle, özellikle Türk ve Türklerle ilişkide olanlarla görüşerek birey, çift, aile, şirket gibi sistemleri iyileştirmek, geliştirmek üzere çalışmalar yapar. İrem Bray ve ekibine [email protected] adresinden veya 0090 538 912 33 36 ve 0044 738 7763244 telefon numaralarından hemen ulaşabilirsiniz.

Bunlar da hoşunuza gidebilir...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir